MUĞNİ’L-MUHTAC

NİKAH – ENGELLERİ

 

ÜÇ KERE BOŞANMIŞ KADININ İLK KOCASINA HELAL OLMASININ ŞARTLARI

 

457. Hür bir kimse karısını üç kere boşasa, bu boşamalar ister bir anda olsun ister böyle olmasın, ister şarta bağlanmış olsun, ister olmasın, ister zifaf öncesinde ister zifaf sonrasında olsun,

 

Ya da bir köle karısını aynı şekilde iki kere boşamış olsa,

 

Boşanan kadın, başka bir kocayla evlenip de [cinsel ilişkiye girmedikçe ve bu cinsel ilişkide] cinselorganının [en azından] sünnet olan bölümü kadının ön cinselorganı içine girmedikçe ilk

kocasına helal olmaz.

 

el-Muharrer'de açık olarak belirtildiğine göre, kadının ilk kocasına dönebilmesi için bu ikinci kocanın onu boşaması ve daha sonra kadının iddetinin sona ermesi şarttır. Nevevi, bu zaten açık olarak bilindiği için bunu zikretmemiştir.

 

"Kadının ön tarafından ilişkide bulunma" ifadesi Nevevi'nin eklediği bir fazlalıktır.

 

Cüveynı şöyle demiştir: "Sünnet mahallini belirlemede, bizzat o erkeğin cinselorganı dikkate alınır."

 

458. Bu cinsel ilişkide erkeğin cinselorganının ereksiyon halinde olması şarttır. Bu uyanıklık zayıf olup erkek ilişkide bulunma esnasında parmaklarını veya kadının parmaklarını kullansa bu yeterli olur. Bu şarttır; çünkü birazdan zikredilecek hadiste belirtilen "balcağızı tatma" ancak bu şekilde olabilir. Erkeğin cinselorganı felç olma durumu veya iktidarsızlık gibi bir sebeple ereksiyon haline geçmiyorsa bu dikkate alınmaz.

 

Erkeğin cinselorganının uyanmasında, alimlerin çoğunluğunun ifadelerinden anlaşılan daha doğru görüşe göre bilkuvve uyanıklık değil bilfiil uyanıklık esas alınmıştır. Şeyh Ebu Hamid, el-Mühezzeb ve el-Beyan adlı eserlerin yazarları ve başkaları bunu açık olarak zikretmiştir. Buna göre, cinsel kusuru bulunmayan bir kimse, cinsel organı uyanık olmadığı halde onu kendi elini kullanarak kadının cinselorganına sokarsa -kıpkı küçük çocuğun ilişkide bulunması gibi- bu ilişki kadını ilk kocasına helal kılmaz.

 

Hocamız Zekeriya el-Ensarl'nin belirttiği üzere "cinsel organ ın bilfiil uyanık olması gerektiğini alimlerin hiçbiri söylememiştir" şeklindeki ifade kabul edilemez.

 

459. [İkinci kocayla evliliğin kadını ilk kocasına helal kılabilmesi için ikinci] nikahın sahih olması da şarttır. Fasid bir nikah akdinde veya cariyelik yoluyla yahut şüphe yoluyla cinsel ilişkide bulunmak suretiyle kadın ilk kocasına helal olmaz; çünkü Allah, kadının ilk kocasına helal olmasını nikaha bağlamıştır. Bu ifade yalnızca sahih nikahı kapsar. Nitekim kişi "evlenmeyeceğim" diye yemin etse, belirtilen durumları gerçekleştirdiğinde yemini bozulmuş olmaz.

 

460. Kocanın, ilişkide bulunabilecek bir erkek olması, ilişkide bulunamayacak bir çocuk olmaması da şarttır. Ya da ilişkide bulunabilecek olsa bile köle olmaması şarttır; çünkü kölenin evlenmesi zorla olur. Daha önce geçtiği üzere bu mümkün değildir.

 

461. Yukarıdaki şartlar mezhep içinde meşhur olan görüştür.

 

Alimlerin çoğunluğu tarafından aksi benimsenmiş olan bir görüşe göre ise, cinsel organda felç olma veya başka bir durum sebebiyle kalkma olmasa bile bu şekilde yapılan ilişki helalliği sağlar; çünkü burada görünürde bir cinsel ilişki ve buna dair hükümler bulunmaktadır.

 

Bazıları bunu inkar etmişler ve fasid nikah akdinde cinsel ilişkiyi yeterli görmüşlerdir; çünkü "nikah" adı bunu da kapsamaktadır.

 

Cüveyni'nin naklettiği, alimlerin aksinde ittifak ettiği bir görüşe göre, cinsel ilişkide bulunamayacak olan bir durumdaki çocukla kadının ilişkide bulunması o kadını ilk kocasına helal kılar.

 

462. Kadının [yukarıda sayılan fiilleri yapmak suretiyle] ilk kocasına helal hale gelinceye kadar haram kılınması, kocanın üç talaktan kaçınması için söz konusu olmuştur. Ayrıca Yüce Allah şöyle buyurmuştur:

 

> Şayet koca, karısını üçüncü defa boşarsa, o kadın başka bir kocayla evlilik yapmadıkça ilk kocasına helal olmaz. (Bakara, 130)

 

Ayrıca Buhari ve Müslim'in Hz. Aişe'den rivayet ettiği bir hadis şöyledir:

 

Rifa'a el-Kurazi'nin karısı Hz. Peygamber (s.a.v.)'e gelerek "ben Rifa'a ile evliydim, beni kesin olarak boşadı. Ben de daha sonra Abdurrahman b. Zübeyir ile evlendim. Onun cinsel organı elbisenin kolu gibi [işe yaramıyor]" dedi. Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: "yoksa sen Rifa'a'ya geri dönmek mi istiyorsun? Sen onun [Abdurrahman'ın] balcağızından o da senin balcağızından tatmadıkça dönemezsin! "(Buhari, Şehadat, 2639; Müslim, Nikah, 3512)

 

Dilcilere göre bundan kasıt, cinsel ilişkide tadılan zevktir. İmam Şafii ve çoğunluk fakihe göre burada bizzat ilişki kastedilmiştir. Her ikisinde de lezzet bulunduğundan ilişki bala benzetilmiştir.

 

Kişinin malik olduğu talakı tam olarak tamamlaması ortak noktasından hareketle diğer kimseler hür şahsa kıyas edilmiştir.

 

Not:  Nevevi'nin "çocuk değil" ifadesinden kadında bunun şart olmadığı, o, ilişkide bulunamayacak bir çocuk bile olsa ilişkide bulunmasının onu kocasına helal kılacağı anlaşılmaktadır ki EşŞerhu'l-kebir'de bu açık olarak ifade edilmiştir. Ez-Zehair'de ise erkek çocukta olduğu gibi kız çocuğunda da bunun bir engel olduğu kesin olarak belirtilmiştir.

Ezrai bunu İmam Şafii' nin ifadesi olarak aktarmış ve doğru kabul etmiştir. Hükmün gerekçesi ise bu görüşü reddetmektedir, çünkü gerekçe kocayı üç talaktan sakındırmaktır.

Bu ise söz konusu durumda mevcuttur. Erkek çocuğun cinselorganının sünnet mahallinin kadının cinselorganına girmesi meselesi ise bundan farklıdır.

 

463. Hac veya umre için ihrama girmiş erkeğin, husyeleri alınmış erkeğin ilişkide bulunması yeterlidir.

 

464. Erkek oruçlu, kadın adetli olsa veya kadın oruçlu olsa, erkek kadına zıhar yapmış olsa veya ikinci kocanın nikahında iken kadın şüphe yoluyla olan ilişkiden dolayı iddet bekliyor olsa veya ihrama girmiş olsa bile bu durumda iken ilişkinin gerçekleşmesi yeterlidir; çünkü bu, sahih bir nikah akdinde kocanın yaptığı cinsel ilişkidir.

 

465. Ric'ı talakta kocanın iddet bekleyen karısıyla ilişkide bulunması, daha sonra rücu etse bile yeterli değildir. Yine kocanın veya karının irtidat etmesi sebebiyle iddet bekleyen kadın, iddet içinde iken Müslüman olsa bile ilişkide bulunması yeterli olmaz.

 

466. Cinsel ilişkide bulunmaksızın kadının iddet beklemesi şöyle mümkün olabilir: Bir kadın, kocasının menisini kendi rahmine yerleştirir daha sonra koca onu boşar veya kadın kocasının menisini yerleştirdikten sonra irtidat eder, daha sonra da kocası onunla ilişkide bulunur. Bu ilişki nikahın zayıf olduğu bir dönemde gerçekleştiğinden kadını ilk kocasına helal kılmaz.

 

467. Bakire bir kızın, onu üç defa boşamış olan ilk kocasına helal hale gelebilmesi için ikinci evlilikte bakireliğinin bozulmuş olması şarttır. Bunu Rafil ve Nevevi nakledip onaylamıştır. Bazıları farklı yorumlamış olsa bile bu görüş, imam Şafii'nin ifadesi olarak da aktarılmıştır.

 

468. Bizim mahkememize başvurduklarında onaylayacağımız bir nikah içinde Mecusi ve putperest bir kimse ile ilişkide bulunan ehl-i kitap bir kadın, kendisini daha önce üç kere boşamış olan kocasına [bu ilişkiyle] hel al olur.

 

469. ikinci koca,

 

> "ilişkide bulununca ilişkiden önce veya sonra boşamak" şartıyla kadınla nikahlansa,

> Veya [ilişkide bulununca] kadının kendisinden bain olmasını şart koşsa,

> Ya da [ilişkide bulunduktan sonra] aralarında nikahın bakı kalmamasını şart koşsa,

 

Bu şartları akit esnasında ileri sürerse akit batıl olur, yani nikah sahih olmaz; çünkü bu, tıpkı nikahı bir zamanla sınırlamak gibi, nikahın devamına engelolan bir şarttır.

 

470. Akdi yapan iki kişi akit öncesinde yukarıdaki konularda kendi aralarında anlaştıktan sonra akit esnasında herhangi bir şart zikretmemekle birlikte o kasıtla akit yapsalar, bu akit mekruh kabul edilir. Bunun mekruh olmasının sebebi, bu nikahı batıl görenlerin görüş ayrılığından çıkmaktır. Ayrıca, akit esnasında açıkça söylendiğinde akdi batı! kılan bir şeyi akit esnasında kalpte gizlemek mekruhtur.

 

471. Kişi herhangi bir şart koşmamakla birlikte ilişkide bulunduktan sonra kadını boşamaya azmettiğinde de hüküm böyledir.

 

472. Kişi, kadını ilk kocasına helal kılmak şartıyla kadınla evlense, Maverdl'nin belirttiğine göre kesin olarak akit sahih olur; çünkü burada kişi ayrılmayı değil, akdin gerektirdiği bir şeyi şart koşmuştur.

 

473. Kişi, "cinsel ilişkide bulunmamak", "yalnızca gündüz vakti cinsel ilişkide bulunmak", "sadece bir kere cinsel ilişkide bulunmak" gibi bir şartla kadınla evlense nikah batıl olur.

Yani bu şartı kadın ileri sürmüşse, şart, akdin amacına aykırı olduğundan nikah akdi sahih olmaz. Bu şartı erkek ileri sürmüşse bunun bir zararı olmaz; çünkü cinsel ilişki hakkı erkeğe ait olup, kişi bu hakkını terk edebilir. Cinsel ilişkiye müsaade etmek kadının yükümlülüğü olup kadın bunu terk edemez.

 

Rafil'nin burada problem olarak ileri sürdüğü bir konu vardır ki ben bunu cevabıyla birlikte Şerhu't-Tenbih adlı eserimde belirtmiştim.

 

474. Kadını boşama şartıyla evlenmenin akdi batıl kılmayacağına dair İmam Şafii'ye ait bir görüş de bulunmaktadır. Bu durumda şartın kendisi ve akitte belirtilen mehir batıl olur, kadına emsal mehir verilmesi gerekli olur.

 

475. Kişi, kadının kendisine helal olmaması şartıyla onunla evlenirse bu, akdin amacına aykırı olduğundan ve bunda bir çelişki bulunduğundan akit sahih olmaz.

 

476. Kişi "kadının cinselliğine sahip olmamak" şartıyla evlendiğinde kadından cinsel yönden yararlanma kastedilmişse, bu şart "kadınla ilişkide bulunmama" şartıyla evlenmeye benzer. Şayet kadının kendisine malik olmamak kastedilmişse bunun akde bir zararı olmaz; çünkü bu ifade, akdin zaten gerektirdiği bir şeyi açıkça dile getirmektir.

 

Son Hükümler:

 

a. Üç talakla kocasından boşanmış kadın, başka bir koca ile evlendikten sonra ilk kocasına helal hale geldiğini söylese, şayet durum bunu mümkün kılıyorsa ikinci koca, ilişkiye girdiği konusunda kadını yalanlasa bile kadının sözü kabul edilir; çünkü kendi cinselliğine ilişkin konuda kadına güvenilir. Cinsel ilişki ise, hakkında delil getirmenin zor olduğu bir şeydir. İkinci koca cinsel ilişkide bulunmadığına dair yemin ederse yalnızca yarım mehir ödemekle yükümlü olur.

 

b. Yine kadının iddetinin sona erdiğine dair sözü -şayet imkan dahilinde ise- kabul edilir. İlk koca, kadının yalan söylediğini düşünüyor olsa bile onunla evlenebilir, ancak bunu yapması mekruhtur. Şayet ilk koca "bu kadın yalan söylüyor" derse, daha sonra "doğru söylediğini sonradan anladım" demediği sürece o kadınla evlenmesi engellenir.

 

c. Kişi cariye olan karısı üzerindeki talak haklarının tümünü kullandığından kadın ona haram hale gelse, daha sonra kişi bu cariye başka kocayla evlilik yapmadan onu satın alsa, Kur'an'ın ifadesinin zahiri sebebiyle bu kadınla ilişkide bulunması helal olmaz.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

2. KÖLELİK SEBEBİYLE OLAN ENGEL