MUĞNİ’L-MUHTAC

NİKAH RÜKÜNLERİ / VELAYET

 

İHRAMLI İKEN EVLENMENİN VE EVLENDİRMENİN HÜKMÜ

 

Akdi yapan iki kişiden birinin veya zevcenin ihramlı olması nikahın sahih olmasını engeller.

Daha doğru görüşe göre ihramlı olmak, velayeti [ihramlı olan veliden başkasına] nakletmez. Velinin ihramlı olması halinde daha uzak olan veli değil devlet yetkilisi evlendirir.

 

Ben [Nevevi] derim ki. Veli veya koca ihrama girseler, onun ihramlı olmayan vekili akit yapsa nikah sahih olmaz. Doğrusunu en iyi Allah bilir.

 

231. Akdi yapan iki kişiden birinin; yani veli veya koca yahut bu ikisinden birinin vekili yahut da zevcenin hac veya umre için ihra ma girmiş olması nikahın sahih olmasını engeller.

 

Bunun delili şu hadistir: İhramiı olan kişi kendisi evlenemez, başkasını da evlendiremez. (Müslim, nikah 3432)

 

232. [Velinin ihramlı olması, velayet hakkını daha uzak veliye nakleder mi? Bu konuda mezhep içinde iki görüş bulunmaktadır:]

 

Birinci görüş

 

Daha doğru görüşe göre velinin ihramlı olması velayet hakkını daha uzak veliye intikal ettirmez; çünkü ihrama girmek velideki reşit olma ve düşünüp karar verme yeteneğini ortadan kaldırmaz, yalnızca -koca veya karının ihramlı olması halinde olduğu gibi- nikahın sahih olmasını engeller.

 

Nevevi'nin "daha doğru görüş" ifadesi yalnızca velayetin nakli ile ilgilidir.

 

Veli ihramlı olduğunda onun velayeti altındaki kızı daha uzak veli değil devlet yetkilisi evlendirir, çünkü ihramlılık halinde de velideki rüşd, düşünüp karar verme özelliği devam ettiğinden bu yalnızca nikahın kurulmasını engeller.

 

İkinci görüş

 

Bu durum, tıpkı akıl hastası olma durumunda olduğu gibi velayeti daha uzak olana intikal ettirir. el-Matlab adlı eserde bu görüş tercih edilmiştir.

 

Not:  Nevevi'nin sözünden ihram süresinin uzun ve kısa olması arasında fark olmadığı anlaşılmaktadır. Cüveynı, Mütevelli ve başkaları "bu durum, tıpkı velinin ortada olmaması meselesinde olduğu gibi uzun süreli ihramda geçerlidir" demişlerse bile doğru olan yukarıdakidir.

 

İhramlı olan kimsenin evlenmesi! evlendirmesi sahih olmadığı gibi ihramlı olmayan kölesine evlilik konusunda izin vermesi, ihramlı olan bayanın kölesine evlenme konusunda izin vermesi de el-Mecmu' da daha doğru olduğu belirtilen görüşe göre böyledir.

 

Nevevi'nin mutlak ifadesi -benim açıklerken belirttiği m gibi devlet başkanı ve hakim de dahil- her türlü ihramlıyı kapsamaktadır. Bu ikisinin velayetlerinin güçlü olması sebebiyle onların ihramlı iken yaptığı nikahın sahih olacağı şeklinde bir görüş de bulunmaktadır.

 

İhramden önce nikah akdi yapılmışsa, gelinin ihramlı olan damadın evine götürülmesi caiz olduğu gibi, ihramlı olan kadının da ihramlı olan veya olmayan kocasının evine götürülmesi caizdir.

 

İhramlı olan kimsenin şahitliği ile yapılan nikah akdi kurulmuş olur; çünkü şahit akdi yapan veya kendisi adına akit yapılan kişi değildir. Bununla birlikte ihramlı olan bir kimsenin şahit olmaması daha evladır.

 

İhramlı olan kimsenin [geri dönüşü mümkün bir şekilde boşadığı] eşine dönüş yapması sahihtir; çünkü dönüş yapmak, tıpkı nikahında tutmak gibi nikahı devam ettirmektir.

 

Nevevi'nin "veya zevcenin ihramlı olması" ifadesi hakkında Ezrai şöyle demiştir: "Eşlerden birinin ihramlı olması" demesi gerekirdi; çünkü anlaşıldığına göre çocuk, ihramlı olmayan velisinin izniyle ihrama girse veya köle, ihramlı olmayan efendisinin izniyle ihrama girse, baba oğlu için veya efendi kölesi için -nikaha niyet ettiği durumda- zorla nikah akdi yapsa veya daha önceki bir izne dayanarak nikah akdi yapsa, er-Ravda'da belirtildiğine göre nikah akdi sahih olmaz.

 

235. Nevevi, Rafifnin Eş-Şerhu'l-kebir'inden almak suretiyle şöyle demiştir: "Veli veya koca (evlendirme konusunda vekalet verdikten sonra) ihrama girmelerinin ardından ihramlı olmayan vekili nikah akdini yapsa, bu akit sahih olmaz."  Çünkü müvekkil o durumda akit yapma yetkisine sahip olmadığına göre onun uzantısı olan vekil hiçbir şekilde sahip olmaz. Ayrıca nikah akdinde vekil tamamen elçi konumunda olup akdi [vekil değil de] sanki müvekkilin kendisi yapmış gibi olur.

 

234. Bu durumda vekil, müvekkilinin ihra ma girmesiyle azlolmuş olmaz, müvekkilin ihramdan çıkmasından sonra akdi yapar.

 

235. Ve kil akdi yaptıktan sonra karı-koca akdin ihramdan önce mi sonra mı yapıldığı konusunda anlaşmazlığa düşseler, akdin sahih olduğunu iddia edenin sözü yeminle birlikte kabul edilir; çünkü "akitlerde aslolan sahih olmaktır. "

 

236. ihramh bir kişi, kendisini evlendirmesi için ihramsız bir kişiyi vekil kıl sa veya ihramh bir kadın velisine kendisini evlendirmesi konusunda izin verse bu sahih olur. Vekalet verirken ister "ihramdan çıktıktan sonra evlendirmen için" demiş olsun ya da olmasın fark etmez; çünkü ihram akdin kurulmasını engeller, bunun için izin vermeyi değiL.

 

237. Kişi akdin ihramda iken gerçekleştirilmesini şart koşarsa vekil kılma işlemi de izin işlemi de geçerli olmaz.

 

238. ihramh olmayan bir kimse ihramh bir şahsı ihramsız olan birini evlendirme hususunda vekil tayin etmesi konusunda vekil kılsa bu işlem sahih olur; çünkü vekil tamamen elçi konumundadır.

 

Zerkeşi şöyle demiştir:  Bu, kişinin ona "kendi adına vekil tayin et" dememesi halinde söz konusudur. Şayet böyle söylerse akdin sahih olmaması gerekir. Nitekim alimler velinin kadını kendisi adına birini vekil tayin etmesi hususunda vekil tayin etmesi meselesinde aynı hükmü vermişlerdir.

 

Hocamız Zekeriya el-Ensarı şöyle demiştir: Bunun sahih olması daha uygundur. İki mesele arasında şöyle bir fark vardır: İhramlı kişinin aksine kadın, evlendirme konusunda hiçbir şekilde ehliyet sahibi değildir.İhramlı şahıs ise aslen evlendirmeye ehil olup yakın zamanda ortadan kalkacak ihram engeli sebebiyle geçici olarak evlendirememektedir.

 

Bununla birlikte Zerkeşi'nin ifadesinde herhangi bir kayıt yoktur. Onun sözü "kişi evlendirmeyi ihram hali ile kayıtlamadığında" şeklinde anlaşılırsa Hocamız Zekeriya el-Ensarı'nin onun görüşünü reddetmek üzere söylediği sözler sahih olur. Şayet ihramlı iken evlendirme şeklinde kayıtlanırsa Zerkeşi'nin sözü sahih olur ki bu ihramlı olan şahsın, ihramsız olan kişiye "beni ihramlı olduğum zaman evlendir" demesine benzer. Dolayısıyla ikisi arasında tartışmaya konu olan mesele açıklığa kavuşmuş değildir.

 

Not:  Bir kimse namazda olduğunu unutarak evlilik akdi yapsa namazı ve evliliği sahih olur.

Bundan farklı olarak ihramlı kişi ihramda olduğunu unutarak nikah akdi yapsa bu akit sahih olmaz; çünkü ihramlı kimsenin [nikaha ilişkin] sözlü ifadesi sahih olmadığı halde namaz kılan kişinin ifadesi sahihtir.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

YAKIN VELİNİN UZAKTA OLMASI