MUĞNİ’L-MUHTAC

TALAK

 

BİRDEN FAZLA BOŞAMAK

 

Kişi karısına "seni boşadım" veya "sen boşsun" derken [boşama konusunda] bir sayıya niyet etmişse, niyet ettiği sayıda boşama gerçekleşir. Kinaye ifadelerle boşama da böyledir.

 

Koca karısına "sen bir defa boşsun" dediği halde birden fazla boşamaya niyet etse bir boşama meydana gelir. Bir görüşe göre ise niyet ettiği sayıda boşama meydana gelir.

 

Ben [Nevevi] derim ki: "sen birsin" dediği halde birden fazla boşamaya niyet etmişse niyet ettiği boşama meydana gelir. Bir görüşe göre ise bir boşama meydana gelir. Doğrusunu Allah daha iyi bilir.

 

Koca "sen boşsun üç kere" demeyi istediği halde "boşsun" ifadesini söylemeden önce karısı ölse boşama meydana gelmez. "boşsun" ifadesini söylediği halde "üç kere" demeden önce ölse üç boşama meydana gelir. Bir görüşe göre bir boşama meydana gelir.

Başka bir görüşe göre ise boşama meydana gelmez.

 

Koca "sen boşsun, sen boşsun, sen boşsun" dese [bu cümleleri söylerken] araya fasıla girmişse üç boşama meydana gelir. Aksi takdirde [yani araya zaman aralığı girmemişse bakılır]: Sözünü pekiştirmek için böyle söylemişse bir boşama meydana gelir. Her birinde müstakil bir cümle söylemeyi kastetmişse üç boşama meydana gelir. Daha güçlü görüşe göre herhangi bir şeye niyet etmediğinde de böyledir. İkinci cümlesiyle pekiştirmeye üçüncü cümlesiyle müstakil ifadeye niyet etse veya aksini yapsa iki boyama meydana gelir. Üçüncü cümlesiyle ilkini pekiştirmeye niyet etse daha doğru görüşe göre üç boşama meydana gelir.

 

Koca "sen boşsun ve boşsun ve boşsun" dese, üçüncü cümleyle ikinciyi pekiştirmeyi kastetmesi sahih olur, ikinci cümleyle birinciyi pekiştirmesi sahih olmaz.

 

Bunlar zifafa girilmiş olan kadınla ilgilidir. Koca bu sözleri zifafa girmemiş olduğu karısına söyle se herhalükarda bir boşama meydana gelir.

 

Kişi bu karısına "eve girersen boşsun ve boşsun" dese, kadın eve girdiğinde daha doğru görüşe göre iki boyama meydana gelir.

 

Koca, zifafa girmiş olduğu karısına "sen bir talakla birlikte bir talak boşsun" dese iki kere boşamış olur. Daha doğru görüşe göre zifafa girmediği karısı da böyledir.

 

Koca, "bir talaktan önce bir talak / bir talaktan sonra bir talakla boşsun" dese, zifafa girmiş olduğu karısı iki kere boşanmış olur, zifafa girmediği karısı bir kere boşanmış olur.

 

Koca, "bir talaktan sonra bir talak / bir talaktan önce bir talakla boşsun" dese daha doğru görüşe göre yine böyledir.

 

Koca "bir talak içinde bir talakla boşsun" dese burada ["içinde" derken] "birlikte" anlamını kastetmişse iki talak meydana gelir. Mekan zarfını, yaput çarpmayı kastetmiş ya da herhangi bir şey kastetmemişse bir talak meydana gelir.

 

Koca "yarım talak içinde yarım talakla boşsun" demişse her halükarda bir kere boşamış olur.

 

"İki talak içinde bir talakla boşsun" demiş ve bununla birlikteliği kastetmişse üç, zarfı kastetmişse bir, çarpım yapmayı kastetmiş ve kendisi de çarpım yapmayı biliyorsa iki, çarpım yapmayı bilmiyor da anlamını kastetmişse bir boşama meydana gelir. Bir görüşe göre iki boşama meydana gelir. Herhangi bir şeye niyet etmemişse bir boşama meydana gelir. İmam ŞafiI'nin bir görüşüne göre matematik biliyorsa iki boşama meydana gelir.

 

Kişi "bazı talakla boşsun / bir talakın iki yarısıyla boşsun" derse bir boşama meydana gelir; ancak her bir yarımla bir talak kastetmişse o zaman başka. Daha doğru görüşe göre "iki talakın yarısı" bir talaktır. "Üç yarım talak" bir talaktır. "Yarım talak ve bir talakın üçte biri" iki talaktır.

 

"Yarım ve üçte bir talak" derse bir talak meydana gelir.

 

Koca, dört karısına "üzerinizde / aranızda bir talak / iki talak / üç talak / dört talak" vardır dese her bir karısını bir kere boşamış olur. Her bir talakı karıları na dağıtmayı kastetmişse iki kadınla evli ise iki talak, üç veya dört kadınla evli ise üç talak meydana gelir. "Aranızda derken karılarımın bir kısmını kastettim" derse daha doğru görüşe göre kaza! hüküm açısından kabul edilmez.

 

Koca karısını boşadıktan sonra diğer karısına "seni de onunla ortak kıldım / sen de onun gibisin" dese ve bunu söylerken boşamaya niyet etse kadın boş olur, aksi takdirde boş olmaz. [Bir adamın karısını bu sözlerle boşadığını duyan] diğer bir kimse kendi karısına bunları söylerse hüküm yine böyledir.

 

122. Bir kimse karısına -kadın uyuyor olsa veya akıl hastası olsa bile- "seni boşadım" veya "sen boşsun" gibi sarih boşama ifadelerinden birini söylese, bunu bizzat ona hitap etmeksizin mesela "bu boştur" diyerek söylese bile bu esnada belirli sayıda boşamaya niyet ederse, kadınla zifafa girmiş olsun ya da olmasın niyet ettiği kadar boşama meydana gelir. Çünkü kullandığı ifade, belirli sayıda boşamaya yorumlanabilecek bir ifadedir.

Nitekim kişi ["ben şu kadar talakı kastettim" diye açıklama yapsa] açıklamasının kabul edilmesi de bunu gösterir. Kişi, söylediği sözün yorumlanabileceği bir şeye niyet ettiğinde niyet ettiği şey -tıpkı kinaye ifadeyle boşamada olduğu gibi- gerçekleşir.   .

 

Mütevelli ve başka alimlerin belirttiğine göre bu konuda -daha önce geçen- "niyetin ifadenin bütününe mi birleşmiş olması gerekir yoksa bir kısmına birleşmesi yeterli midir?" şeklindeki görüş ayrılığı geçerlidir.

 

123. Kinaye yoluyla boşama da böyledir. Örneğin koca, karısına "sen hainsin" dese ve belirli bir sayıya niyet etse, kullandığı ifade o şekilde yorumlanmaya müsait olduğundan, niyet ettiği sayıda boşama meydana gelir.

 

124. Koca bir boşamaya niyet eder veya herhangi bir şeye niyet etmezse bir boşama meydana gelir; çünkü kesin olarak bilinen budur.

 

125. Koca karısına "sen bir kere boşsun" der ve bununla birden fazla [iki veya üç] boşamaya niyet ederse bir boşama meydana gelir; çünkü söylenen sözcük kocanın niyetiyle çelişmektedir. ifade niyetten daha güçlü olduğundan onu esas almak daha önceliklidir.

 

Bu, Gazzali'nin sahih kabul ettiği görüştür. el-Muharrer'de bu görüşün tercih edildiği söylenmiştir.

 

[Zayıf] bir görüşe göre niyet dikkate alınır ve ifadede yer alan sayı değil kocanın niyet ettiği sayıda talak gerçekleşir.

 

Kocanın "sen birsin" sözünün anlamı, "sen, benim gerçekleştirdiğim boşama sayıları sebebiyle artık benden ayrılıp bir başına kalıyorsun" demektir. Bu, eş-Şerhu'l-kebir'de Beğavı ve başkalarına tabi olarak Rafil'nin sahih kabul ettiği görüş olup itimad edilen görüştür.

 

126. Koca [Arapça ifadede "boşsun" anlamına gelen] "talık" sözcüğünü zikretmeksizin "sen birsin" dese [hüküm ne olur?]

 

Zerkeşi ve başkaları şöyle demiştir: "Nevevi'nin ifadesinin zahirinden, bu durumda da bir boşama meydana geleceği anlaşılmaktadır."

 

Rafii'nin "sen bir kere boşsun (enti talikun vahidetün)" ifadesiyle "sen birsin (enti vahidetün)" ifadesini ayırmaması da bunu göstermektedir.

 

Nevevi ise şöyle demiştir: Koca "sen birsin (enti vahidetün)" deyip [birden fazla] sayıda boşamaya niyet etse, buradaki "bir" ifadesi, kadının kocanın niyet ettiği sayıda boşama sebebiyle kocasından ayrı düşmesine yorulur ve kocanın niyet ettiği sayıda boşama meydana gelir; çünkü niyet ettiği şey, söylediği ifadeye yakındır. Diğer görüşe göre ise yalnızca bir boşama meydana gelir; çünkü "bir" ifadesi açık bir ifade olup birden fazla şeye yorulamaz.

 

Bu görüş aynlığı "enti talıkun vahidetün (sen bir boşanmışsın)" ifadesi hakkında da geçerlidir.

 

Not:  Yukarıda belirtilenlerin özeti, bütün durumlarda, kişinin niyetinin dikkate alınmasıdır.

 

Koca "sen iki kere boşsun" diyip üçe niyet etse ne olur? EtTevşfh adlı eserde şöyle denilmiştir: "Bu meselede de, kişinin niyet ettiği şey mi yoksa iki talak mı geçerli olur, şeklindeki görüş ayrılığı devam etmektedir."

 

Burada üç talakın gerçekleşmesi tercih e şayandır. Bunun delili şudur: Kişi "sen boşsun" ifadesiyle üç boşamaya niyet ettikten sonra "iki kere" demiştir. Bu şahıs, sanki gerçekleştirdiği şeyi ortadan kaldırmaya çalışmaktadır.

 

Kişi "sen üç kere bainsin" deyip bir boşamaya niyet etse burada söze mi niyete mi bakılır? Bu konuda iki görüş bulunmakta olup Mütevelli'nin ifade tarzından üç boşamanın kesin olarak gerçekleşeceği anlaşılmaktadır.

 

Bunu özetleyecek olursak, [boşamanın sayısı açısından] niyetle söz çeliştiğinde hangisi daha çok ise o esas alınır.

 

127. Koca "sen boşsun üç kere" demeyi isterken;

 

> "Boşsun" ifadesini tamamlamadan önce kadın zifaf öncesinde ölse veya Müslüman olsa yahut irtidat etse yahut da bir şahıs kocanın ağzını kapatsa, sözün tamamlanmasından önce kadın boşamaya elverişli olmaktan çıktığından boşama gerçekleşmemiş olur.

 

> Koca "boşsun" dedikten sonra "üç kere" demeden önce bu durumlar meydana gelse üç boşama meydana gelir; çünkü "sen boşsun" dediğinde üç kere boşamaya niyet etmişti, kadın hayattayken veya Müslüman olmadan önce yahut irtidat etmeden yahut da kocanın ağzını birisi kapatmadan önce "boşsun" ifadesi tamamlandı.

 

Bir görüşe göre burada bir boşama meydana gelir, "üç kere" ifadesi kadının ölümünden sonra meydana geldiği için dikkate alınmaz.

 

Bir başka görüşe göre hiçbir boşama -ne üç ne de bir boşama- meydana gelmemiş olur; çünkü söz, sonu ile tamamlanır, kadın ise söz tamamlanmadan önce ölmüştür.

 

Rafii ve Nevevi, birinci görüşün tercih edilmesinin doğru olduğunu Ravdatü't-talibin ve eş-Şerhu 'l-kebir'de Beğavl'den nakledip şöyle demişlerdir: "İsmail el-Buşenci şöyle demiştir: Şöyle fetva verilmesi gerekir: Koca, sen boşsun, derken üç boşamaya niyet etmiş ve bunu sözüyle de gerçekleştirmeyi istemişse üç boşama, aksi takdirde bir boşama meydana gelir." El-Envar adlı eserde bu görüş sahih kabul edilmiştir. Zerkeşi "Maverdi,

Kaffal ve başkalarından aktarılan doğru görüş budur" demiştir. Ezrai buna itiraz etmişse de bana göre de doğru olan budur.

 

Not:  Yaptığım açıklamalardan anlaşılacağı üzere Nevevi'nin ifadesinde "kadının ölmesi" ifadesi bir örnektir.

 

Nevevi "koca, sen boşsun üç kere demek istese" diyerek kocanın yalnızca "sen boşsun" demeye azmettiğinde kadının ölmesini sonra kocanın "üç kere" demesini dışarıda bırakmıştır. Cüveyni "bu durumda üç boşamanın gerçekleşmeyip bir boşamanın gerçekleşeceğinde şüphe yoktur" demiştir.

 

Alimler "sen boşsun üç kere" ifadesinin [Arapça grameri açısından] nasıl anlaşılması gerektiği konusunda ihtilaf etmişlerdir. Bir görüşe göre "üç kere" ifadesi sözün tefsir ve temyizi olarak "selasen" şeklinde üstünlü okunur. Cüveyni "bu, Arapça'yı bilmemektir.

Gerçekte bu, mahzuf olan bir masdarın sıfatı olup sözün aslı ... -talikun telaka's-selasan- şeklindedir. Bu tıpkı -darebte zeyden şediden- "bunun aslı "darben şedıden" şeklindedir.

 

Koca karısına "sen boşsun eğer", "sen boşsun eğer değilse" dedikten sonra "ben boşamayı şarta bağlamayı istemiştim" dese, kazaen onun sözü kabul edilmez. Ancak başkası onun ağzına elini koymuş ve sözünü tamamlamasına engel olunmuşsa bu durumda bir karine bulunduğundan yeminle birlikte onun sözü kabul edilir.

 

Koca "sen bin kere bir talakla boşsun" veya "sen bin gibi bir talakla boşsun", "sen bin dirhem ağırlığında bir kere boşsun" dese, bu üç durumda da herhangi bir sayıya niyet etmese yalnızca bir kere boşanmış olur; çünkü ilk iki örnekte "bin" ifadesinin zikredilmesi sayının ona ilişmesine engelolur. Üçüncü örnekte "ağırlık" ifadesinin zikredilmesi dikkate alınmaz; çünkü boşama tartıyla tartılmaz.

 

Koca, "sen yüz boşanmış gibisin" dese bir boşama meydana gelir; çünkü iki görüşten Bendenici ve başkalarının tercih ettiğine göre kesin olarak bilinen budur.

 

Koca "sen üç tamamlanıncaya kadar / ben üçü tamamlayıncaya kadar boşsun" dese ve üç boşamaya niyet etmese bir boşama meydana gelir. Bir başka görüşe göre ise üç boşama meydana gelir.

 

Koca "sen talak renkleriyle boşsun" dese, bir sayıya niyet etmemişse bir boşama meydana gelir. Bundan farklı olarak "talakın türleriyle / cinsleriyle / sınıflarıyla boşsun" dediğinde ise Hocamız Zekeriya el-Ensarı'nin belirttiği üzere üç boşama meydana gelir.

 

Kadın kocasına "beni üç kere boşa!" dediğinde koca "sen boşsun" dese ve bir sayıya niyet etmese bir boşama meydana gelir.

 

Şöyle bir itiraz söz konusu olabilir: Cevap soruya göre anlaşıldığından burada üç boşamanın gerçekleşmesi gerekirdi. Nitekim alimler "kendini üç kere boşa!" diyen kocanın emrine kadının "boşadım" demesini "üç kere boşanmış olur" diye hükme bağlamışlardır.

 

Buna şöyle cevap verilir: Bu meseleden farklı olarak diğer meselede soruyu soran [emri veren] kişi boşama yetkisine sahip olan [koca]dır.

 

Koca karısını Ric'i olarak boşadıktan sonra "boşamayı üç yaptım" dese bununla bir şey meydana gelmez.

 

Koca "sen dünya dolusu / dağ gibi / en yüce / en büyük talakla boşsun / en uzun / en geniş / en şiddetli talakla boşsun" vb. bir ifade kullansa yalnızca bir boşama meydana gelir. Yine "topraklar adedince boşsun" ifadesinde de böyledir. Bu, alimlerin çoğunluğunca benimsenen "toprak, çoğul değil cins isimdir" G görüşüne dayalıdır.

 

"Sen İblis'in saçları adedince boşsun" ifadesi de böyledir. Çünkü burada kişi boşamayı şarta bağlamaksızın yapmış sonra bunun sayısını hakkında şüphe duyacağımız bir şeye bağlamıştır. Biz de bu durumda boşamanın aslen meydana geldiğini kabul eder, sayıyı yok sayarız.

 

Koca "sen toprak türleri adedince boşsun", "talakın en çoğuyla boşsun", "talakın bütünüyle boşsun", "ey yüz boş olan!", "sen yüz boşsun" dese bu durumda üç talak bu ifadelerde görüldüğünden üç boşama meydana gelir.

 

"Sen iki talaktan daha azıyla / bir talaktan daha fazla boşsun" derse iki boşama meydana gelir. İsnevi bunu Ebu'I-Meali'den aktarıp onaylamıştır.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

BOŞAMA İFADESİNİN TEKRARLANMASI TALAKTA İSTİSNA YAPMAK - BOŞAMAYI TÜMDEN KALDIRAN İSTİSNA - BOŞAMA KONUSUNDA ŞÜPHE  - KADINI BİR DEFADA ÜÇ KERE BOŞAMAK - BOŞAMANIN ZAMANA BAĞLANMASI - BOŞAMAYI KADININ HAYIZ VE HAMİLELİĞİ ŞARTINA BAĞLAMAK