MUĞNİ’L-MUHTAC

KURBAN

 

1. KURBAN KESMENİN HÜKMÜ

 

Kurban kesmek sünnet olup kişi [adakta bulunmak suretiyle kesmeyil üstlenmedikçe vacip [gerekli] olmaz.

 

1. Kurban kesmek sünnettir. Ravdatü 't-talibın, el-Muharrer ve başka eserlerde "kurban kesmek" denilmiştir. Nevevi'nin buradaki sözünden ise "kurban sünnettir" gibi bir anlam anlaşılmaktadır. Bu kastedilmemiştir çünkü kurban, kesilen hayvana verilen isimdir.

 

2. Kurban kesmek bizim hakkmızda müekked sünnettir. Hz. Peygamber (s.a.v.) hakkında ise bu vaciptir (farzdır). Bunun delili şu hadistir: Bana kurban kesmem emredildi. Sizin hakkınızda ise kurban kesmek sünnettir.

 

Darekutni'nin rivayeti şöyledir: > Kurban bana farz kılmdı, size ise gerekli değildir.(Darekutnı, es-Sayd ve'z-zebaih, 4, 282)

 

el-Udde adlı eserde şöyle denilmiştir: Kurban kesme k ailede birden fazla kişi varsa sünnet-i kHayettir. Aileden birisi bunu yerine getirdiğinde hepsi adına geçerli olur. Aksi taktirde sünnet-i ayndır. Yukarıda belirtilen deliller sebebiyle dinde aslen farz değildir.

Ayrıca Beyhaki ve başkaları hasen bir senetle şunu rivayet etmişlerdir: "Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer (r.anhüma) insanların kurban kesmeyi farz olarak görmesinden endişe ettikleri için [farz olmadığını göstermek üzere] kurban kesmiyadardı. "(Beyhaki, Dahaya, 9, 264-265)

 

Ayrıca aslolan kurbanın farz olmamasıdır.

 

3. Kurban kesmekle muhatap olan kişi Müslüman, hür, ergenlik çağını geçmiş, aklı başında ve kesebilecek maddı gücü bulunan kimsedir.

 

Kısmen hür kısmen köle olan kimse de hür olan kısmı itibarıyla bir mala sahip ise kurban keser. Bunu el-Kifaye yazarı söylemiştir.

 

4. Zerkeşi şöyle demiştir: "[Kurban kesmede kullanılacak] malın, nafile sadaka konusunda geçtiği üzere kişinin kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin ihtiyacından fazla olması gerekir; çünkü bu da bir tür sadakadır."

 

Bu ifadenin zahirinden anlaşıldığına göre -tıpkı nafile sadaka konusunda geçtiği üzere- kurban kesmede kullanılacak malın kişinin bir gün ve gecelik yiyeceğinden, mevsimlik giyeceğinden artması yeterlidir.

 

Bu malın, bayramın birinci günü ile teşrik günlerindeki ihtiyaçtan da artması gerekir; çünkü bu vakitler kurban vaktidir. Nitekim Ramazan bayramı günü ve gecesi de fıtır sadakası vaktidir. Alimler fıtır sadakasında, kişinin malının Ramazan bayramı gün ve gecesi ndeki ihtiyacından arta kalan maldan verilmesini şart koşmuşlardır.

 

5. Özgürlük sözleşmesi yapmış olan kölenin kestiği kurban teberru mahiyetindedir.

Dolayısıyla diğer teberrularda geçerli olan hükümler onda da geçerli olur.

 

6. Cüveyni şöyle demiştir: "Ana karnında olan kişi adına kurban kesilmez."

 

Bulkini şöyle demiştir:

 

Bundan anlaşıldığına göre kurban kesmenin sünnet olması, kurban kesme vakti girdiğinde doğan kimse hakkındadır. O vakitte ana karnında olup da bayram günlerinden sonra doğan kimse hakkında kurban sünneti söz konusu olmamıştır. Ben buna temas edeni görmedim. Bunu, fıtır sadakasına ilişkin hükümlerden Çlkardım.

 

Not:  Nevevi'nin ifadesi çöllerde, şehirlerde yaşayanları, yolculuk ve ikamet halinde olanları, hacda veya başka yerde olanları kapsamaktadır. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.v.) Mina'da eşleri için bir sığır kurban etmiştir.(Buhari, Edahi, 5548; Müslim, Hac, 2910)

 

Abderl'nin "hacı olan kişinin Mina'da kurban kesmesi sünnet değildir. Hacda kişinin kestiği kurban normal kurban değil hedy kurbanıdır" şeklindeki ifadesi yukarıdaki rivayete dayanılarak reddedilmiştir.

 

7. Kurban kesme gücü bulunan kimsenin kesmemesi mekruh-

tur.

 

8. Kurban kesmek, tıpkı diğer ibadetlerde olduğu gibi kişi tarafından [adakta bulunarak] üstlenilmedikçe farz olmaz.

 

Şöyle bir soru sorulabilir: "Kurban kesmenin sünnet olduğunu söyledikten sonra bu ifadenin söylenilmesinin anlamı nedir?"

 

Buna şöyle cevap verilir:

 

a) Bunu, "sünnet" kelimesi ile "vacip / farz" ve "mendup"tan daha genel bir anlam kastedildiği vehmini def etmek için zikretmiştir.

 

b) Ayrıca bununla Ebu Hanıfe'nin bu konudaki muhalif görüşüne de telmihte bulunmuştur.

Zira o, şehirde oturan ve zekat nisabına malik olan kişi üzerine kurban kesmeyi vacip kabul etmiştir.

 

c) Yine bununla şuna dikkat çekmiştir: Bir hayvanı kurban kesmek niyetiyle satın almak o hayvanı kurbanlığa dönüştürmez; çünkü Allah'a yaklaşma şeklinde [satın alınan mal üzerindeki] mülkiyetin izale edilmesi bununla gerçekleşmiş olmaz. Nitekim kişi azat etmek veya vakfetmek amacıyla bir köle satın aldığında [köle otomatik olarak azat veya vakıf olmaz.]

 

Not:  Nevevi'nin "üstlenmek" ifadesine şöyle bir itiraz yöneltilmiştir: Şayet bununla mutlak anlamda üstlenmeyi kastetmişse şu durum buna aykırılık teşkil eder: Kişinin kurban kesmeyi üstlenmiş olduğu halde kurbanın ona vacip olmaması söz konusu olabilir. Mesela kişi "bu koyunu satın alırsam Allah için bunu kurban kılmak benim borcum olsun" dese el-Mecmu'da zikredilen iki görüş içinden kıyasa daha uygun olanına göre, [kurban kesmeyi üstlendiği halde] tayin hükmü burada ağır basmış kabul edilir kurban vacip olmaz. Çünkü kişi henüz koyunun mülkiyetini elde etmeden önce onu kurban etmeyi kendisine gerekli kıldığından bu ifadesi dikkate alınmaz. Bu, bir kadınla evlenince onu boşamayı, bir köle satın alınca onu azat etmeyi üstlenmek gibidir.

 

Kişinin [belirli bir koyunu işaret etmeksizin] şöyle demesi farklıdır:

"Bir koyun satın alırsam Allah için onu kurban kılmak borcum olsun." Bu kişi daha sonra bir koyun satın alsa, zimmetinde üstlenmiş olduğu şarta bağlı kalmak adına onu kurban etmesi gerekli olur. Bu, elde ettiği mülke şükür amacıyla olursa böyledir. Şayet bir şeyden kaçınmak amacıyla bu sözü söylemişse bu tamamen adak hükmünde olup buna dair açıklama ileride gelecektir.

 

Şayet, Nevevi'nin Ravdatü't-talibin'deki ifadesinin zahirinden anlaşılacağı üzere Nevevi bu ifadeyle adakta bulunmak yoluyla bir şeyi üstlenmeyi kastetmişse şu husus buna itiraz noktası olarak zikredilir: Kişi "bu koyunu kurban kıldım" veya "bu kurbandır" dese şayet bir hastanın iyileşmesini buna bağlamışsa o zaman kesin olarak onu kurban etmesi gerekir.

Daha doğru görüşe göre herhangi bir şeye bağlamadığında da böyledir. Oysa bu bir adak değildir. Aksine Alimlerimiz bunu kölenin az at edilmesi ve malın vakfedilmesi gibi değerlendirmişlerdir.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

2. KURBAN KESECEK OLAN KİŞİNİN YAPMASI SÜNNET OLAN İŞLER