بســـم الله الرحمن الرحيم

 

Felsefecilerin Delillerinin Mukaddimeleri

 

Felsefecilerin verdikleri cevaplara örnek olarak şöyle denilir:

Alemin kadim oluşuyla ilgili sizin en iyi deliliniz iki mukaddimeye dayanmaktadır.

Birincisi: Mümkün olan için mutlaka tam mürecceh ve teselsülün mümteni oluşu gerekir. Buradaki teselsül lafzı kapalıdır. Bununla ilgili açıklama daha önce geçti. Buradaki teselsül lafzı hadis cinsinin hadise dayanmasıdır. Bunun mümteni olduğunda ittifak edilmiştir. Bunun dışındaki konularda teselsül ile failler ve eserler konusu kastedilir. Faillerin tamamında teselsül, failler konusundaki teselsüllerdendir.

Onlara denilir ki:

Mümteni olan teselsül illetlerdeki ve onların tamam olmasındaki teselsüldür. Şartlar ve eserlerde ki teselsül konusunda ise müslümanların iki görüşü vardır. Siz de onun caiz olduğunu kabul edersiniz.

Ben derim ki:

Bu teselsül caiz veya mümteni olabilir. Eğer mümteni olursa hadislerin teselsülü de mümteni olur. Böylece onun bir evvelinin olması gerekir. Buradan da evveli olmayan hadis düşüncesi batıl olur, eflakin hareketlerinin ezeli olması mümteni olur. Bu sizin görüşünüzü iptal eder.

Sonra şöyle deriz:

Eğer alem ezeliyse onun hadis olan şeyleri içine almaması gerekir.

"Onlar cisimde veya akılda hadistir" denilmesi bir şeyi değiştirmez.

Veya şöyle denilir:

"Bilakis ezelde hiçbir hadis yoktur."

Nitekim şöyle denilmiştir:

O sakin bir cisim idi. Eğer o evvel olursa, hadislerin teselsülü gerekir. Biz onun teselsülünün mümteni oluşu takdiri üzerine konuşacağız. Böylece o takdir batıl olmuş oldu. Eğer hadislerde, daha önce olmayan bir şey hudus etmişse, değişmeyen kadimden de hadis ortaya çıkmasının caiz olması gerekir.

Eğer siz eserlerdeki teselsül caizdir derseniz sizin bu sözünüzle alemde kadim bir şeyin olduğuna dair delilimiz iptal olur. Çünkü o, alemde aynıyla bir şeyin kadim olduğuna delalet etmez. O sadece Rabbin fail olarak varlığını sürmesinin vacip olduğuna delalet eder.

Bu durumda size şöyle denilir:

Feleklerin veya alemde mevcud olarak takdir edilenlerin veya Allah'ın ihdas ettiği şeylerin bir hadisten sonra bir hadise dayandığı ve şu anda mevcud alemin toplumunun hadis şahıslardan bir şahıs gibi olduğu neden caiz olmasın?

 

İÇİNDEKİLER