بســـم الله الرحمن الرحيم

 

İkinci Makam

 

Denilmektedir ki:

"Biz peygamberlerin, insanları bu yola çağırmadıklarını ve O'nun bir cisim olduğunu açıklamadıklarını kabul ederiz."

Bu nefiycilerden bir grup muhakkikin ve onların imamlarının görüşüdür. Çünkü onlar biliyorlar ve diyorlar ki:

"Nefy, peygamberlerden alınma bir yola dayanmamaktadır. Çünkü peygamberler bu yolla, ne bir nass olarak ne de zahiren, delil göstermez"

Yine onlar der ki:

"Peygamberlerin sözü gerek nass olarak ve gerekse zahiren ispata delalet eder"

Ancak onlar der ki:

"Eğer akıl nefye delalet ediyorsa bizim aklın delalet ettiği şeyi iptal etmemiz mümkün olmaz."

Cehmiye ve Mutezile'den kelamcılarla onları takip edenler der ki:

"Sani'in ve O'nun peygamberlerinin sıdkının ispatı ancak bu yolla mümkün olur."

Yine onlar der ki:

"Alemin hadisliği ve Sani'in ispatı bilgisiyle, O'nun Kadir, Hayy, Alim oluşunun: O'nun peygamberler gönderip onları mucizelerle tasdik ettirmesinin bilgisi ancak bu yolla mümkün olur."

Nitekim bunların imamları ve ustaları hatta onların muteahhirlerinden Ebu'l Husayn Basri, Ebin meali El Cüveyni, Kadı Ebu Ya'la gibi kimseler söylemektedir.

Eğer biz peygamberlerin insanları bu yolla davet etmediklerini biliyorsak buna dair söylediğimiz sözden zorunlu olarak, peygamberlerin, insanları akıl yoluyla Allah'ı tanımalarından mahrum bıraktıkları çıkar. Bu bilindikten sonra, onlar peygamberlerin nassları hakkında ya te'vil yoluna gidecek ve müteşabih ayetlerin iniş amacının, insanları te'vil yolunu bulmakla sorumlu kılmak olduğunu söyleyecekler ya da tefviz yoluna gidecek ve bu lafızların inzal olmasından amaç, hiç kimse onların anlamını anlayamasa da, onları okumakla kulluk etmektir.

Felsefecilerin mülhidleri, batıniye ve bunlara benzeyen mezhepler der ki:

"Asıl amaç, insanların hayal edecekleri şekilde Rabb'ın büyük bir cisim olduğunu cumhura anlatmaktır. Meadda, onun herhangi bir hakikati olmasa da, cismani lezzetler vardır."

Sonra onlar ya:

"Peygamberler bu yolu bilmiyorlardı" derler

Veya:

"Biliyor ancak söylemiyorlardı. Çünkü onlar, maslahattan dolayı hakkın hilafını gösteriyorlardı." derler.

Cevap olarak onlara denilir ki:

Birinci yolu tutanlara gelince; onların cevabı çeşitli yönlerden olacaktır:

 

İÇİNDEKİLER