HUD (a.s.)'UN KAVMİ (Ad)
Kur'an-ı Kerim, Nuh (a.s)'un kavminden sonra
Hud (a.s)'un kavmi Ad'ı zikrediyor. Bu kavim de, Allah'ın varlığım inkâr
etmediği gibi, O'nun ilâhlığım da reddetmiyorlardı. Hattâ, Nuh (a.s) kavminin
inandığı şekliyle Allah'ın Rûbûbiyetine inanıyorlardı. Kendileri ile,
peygamberleri Hûd (a.s) arasındaki anlaşmazlığa gelince: Bu anlaşmazlık,
Nuh (a.s) ile kavmi arasında i-ki sebepten meydana gelen anlaşmazlığın
aynı idi. Aşağıdaki âyetler bunu apaçık göstermektedir:
"Ad kavmine de, kardeşleri Hud (a.s)'u gönderdik. O kavmine
şöyle dedi: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin. Sizin O'ndan başka hiç bir
ilâhınız yoktur." (Araf, 65)
"Dediler ki: Sen bize yalnız Allah'a kulluk etmemiz, atalarımızın
tapmakta olduklarını bırakmamız için mi geldin?" (Araf, 70)
"Eğer Rabbimiz dilese idi, elbette üstümüze melekler indirirdi"
(Fussilet, 14).
"İşte Ad kavmi! Onlar Rablerinin âyetlerini bilerek inkâr
ettiler. Peygamberlerine âsi oldular. İnatçı ve zorba her kişinin emri
ardınca gittiler" (Hûd, 59)
|