MELEK VE İNSAN

 
 
 

MELEKLERİN HAZRET-İ ÂDEM'E SECDE ETMESİ

 
 

      Yüce Allah buyuruyor:

      "Hani Biz meleklere, Âdem'e secde (saygı) edin diye emir vermiştik. İblis'in dışında hepsi derhal secde ettiler. O (İblis) cinlerdendi, (secde etmeyerek) Rabbi'nin emrinin dışına çıktı." (Kehf, 50)

      Nurdan yaratılan ve onur, benlik gibi nefsanî duyguları bulunmayan melekler, derhal secde edip yüce Allah'ın emrini yerine getirirken,
      Cin asıllı olduğundan, onur, benlik gibi duyguları bulunan İblis, ilâhî emri dinlemedi, Hazret-i Âdem'e secde (saygı) yapmadı ve fasıklardan oldu.
      Yüce Allah İblis'e:

      "Sana emrettiğim halde, (Âdem'e) secde yapmana engel olan nedir? dedi. İblis; Ben ondan hayırlıyım. Beni ateşten (ısıdan) yarattın, O'nu topraktan yarattın dedi." (Araf, 12)

      İ blis yüce Allah'a karşı; "ben ondan hayırlıyım" diyebildi ve gerekçe olarak, "beni ateşten, ısıdan, O'nu topraktan yarattın" dedi ve ısı tabakasının, en aşağıdaki topraktan daha üstün olduğunu savundu.

       İblis kimdir?
      Cin asıllı olan ve ateşten, yani ateş gibi kızgın, renksiz ve kokusuz gazlardan yaratıldığı için, gözle görülemeyen ve havadan hafif olduğu için yerde, gökte serbestçe hareket edebilen İblis, (yani şeytan) önce yeryüzünde binlerce yıl ibadet etti.
      Sonra, yüksele yüksele yedi kat gökleri ve yedi kat göklerdeki melekleri aştı ve Cennet'teki meleklerin lideri oldu.
      On binlerce yıllık yaşamı boyunca ilâhî bir imtihana tabi tutulmayan İblis, bu hızlı yükselişinden dolayı gurura kapıldı ve melekler dahil, bütün varlıklardan kendini üstün görmeye başladı. Çamurdan yaratılan bir varlığa, "secde et" emrini alınca, bunu içine sindiremedi ve o güne kadar içinde gizlediği ve yalnızca yüce Allah'ın bildiği onur, benlik gibi nefsanî duyguları açığa çıktı ve imtihanı kaybetti.
      Yüce Allah İblis'e şöyle buyurdu:

      "Derhal oradan (Cennet'ten) çık. Çünkü sen, rahmetimden uzaklaştırıldın (lanetlendin) ve bu lanet ceza gününe kadar üzerindedir" (Hicr, 34-35)

      Onur, benlik ve kıskançlık gibi nefsanî duygularını aşamadığı için lanetlenen, aşağılanan ve Cennet'ten kovulan İblis; kendini kınayıp, tevbe edeceği ve ağlayıp yüce Allah'a yalvaracağı yerde, bu defa da nefsinin intikam alma duygusunun etkisine kapıldı ve yüce Allah'a;

      "İzzetine yemin ederim ki, Sen'in ihlaslı kullarının dışında, onların (insanların) hepsini azdırıp, yoldan çıkaracağım diye yemin etti." (Sâd, 82-83)

      Hazret-i Âdem'in ve onun neslinden gelecek olan insanların yapısal, duygusal yönlerini ve bu arada nefis denilen gücün korkunç etkisini, baskısını çok iyi bilen İblis, yüce Allah'a: "Senin ihlaslı, samimî kulların üzerinde etkili olamam ama, bunların dışındakilerin hepsini hak yoldan çıkarırım diye yemin edince",
      Yüce Allah:

      "Bu (ihlaslı kullarını azdıramam) sözün doğrudur. Ben de şu gerçeği söylüyorum ki, elbette senden (senin cinsinden şeytanlarla) ve onlardan (insanlardan) sana tâbi olanlardan hepinizle Cehennem'i dolduracağım." (Sâd, 84-85)

      Hazret-i Âdem'in bedensel yapısı henüz yaratılma aşamasında iken, İblisin ona karşı olan kıskançlık duygusu önce kine, sonra intikam duygusuna dönüştü ve kıyamete kadar sürecek olan Âdem-İblis mücadelesi başladı.