MELEK VE İNSAN

 
 
 

İLK İNSAN HAZRET-İ ÂDEM'İN YARATILIŞI

 
 

      Madde âleminde her şey, birbirine bağımlı ve birbirini etkileyici zincirleme sebepler kuralına ve bu kurallar da yüce Allah'ın koymuş olduğu bir fıtrat kanununa tabidir.
      İnsanlar, araştırma ve deneyimleri ile bazı fıtrat kanunlarının ayrıntılarına inebilir ve bazı sırlara ulaşabilirler. Ancak fıtrat kanunları üzerinde hiçbir değişiklik yapamazlar.
      Örneğin; meteoroloji uzmanları soğuk ve yağışlı havaların geleceğini, doğruya en yakın bir şekilde tahmin edebilirler, ancak soğuk ve yağışlı havaların gelişini önleyemez, erteleyemez ve yönünü değiştiremezler.
      Ayrıca insanların bilgi, gözlem ve araştırmalarının dışında kalan daha nice fıtrat kanunları da vardır ki, çağımızın insanı henüz bunlara ulaşamamıştır.
      İşte, ilk insan Hazret-i Âdem ve eşi Hazret-i Havvâ, bizim bilgi, gözlem, deneyim ve araştırmalarımızın dışında kalan başka sebepler kuralı ve başka fıtrat kanunları doğrultusunda yaratıldı ki, yüce Allah şöyle buyuruyor:

      "Yarattığı her şeyi en güzel (şekilde) yaratan O (Allah), insanı yaratmaya çamurdan başladı." (Secde, 7)

      Madde âleminin bir parçası olan Hazret-i Âdem, melekler gibi bir ol emri ile yaratılmayıp, madde âlemindeki denge ve düzen kuralları doğrultusunda aşamalı yaratıldı ve ilk aşamasına çamurdan başlandı.
      Su ile ıslanmış topraklara çamur denir ve Hazret-i Âdem'in yaratılışına çamurdan başlanmakla birlikte bu çamurun farklı bir özelliği vardı. Yüce Allah şöyle buyuruyor:

      "And olsun ki, Biz insanı çamurdan süzülmüş bir özden yarattık." (Mü'minun,12)

      Âyette geçen el-insandaki lâm-ı târif, hem ahd ve hem cins içindir. Cins anlamını ileride açıklayacağımızdan, burada yalnızca ahd anlamı üzerinde duralım.
      Ahd anlamına göre, belirli o insanı (yani Âdem'i) çamurdan süzülüp, çekilmiş bir özden, yani belirli elementlerden yarattık demektir.
      Bitki kökleri kendileri için gerekli olan karbon, hidrojen, azot ve kalsiyum gibi suda çözümlenmiş elementleri, ıslak nemli topraklardan çekip, süzüp aldıkları gibi...
      Hazret-i Âdem'in bedensel yapısı için gerekli olan elementleri de ıslak, nemli topraklardan melekler çekip, süzüp aldılar ve Hazret-i Âdem'in, min sülâletin min tıyn aşaması tamamlanmış oldu ve sıra, tıyni lâzib aşamasına geldi.

      "Gerçekten Biz onları (babaları Âdem'i) yapışkan bir çamurdan yarattık." (Saffat, 11)

      Hazret-i Âdem'in çamurun özünden çekilip ve süzülüp alınan elementleri, güneş enerjisi, ayın, yıldızların şuaları ve havadaki gazların etkisi ile yapışkan bir madde haline dönüştü ve Hazret-i Âdem'in min tıynin lâzib aşaması da tamamlandı ve sıra, min salsâlin, min hame'in mesnun aşamasına geldi.

      "Gerçekten Biz (ilk) insanı kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan (kapkara çamurdan), yarattık." (Hicr, 26)

      Ana rahmine (döl yatağına) dökülen ve dişi üreme hücresi (yumurta) ile birleşen erkeğin spermi, önce yapışkan bir hale dönüşüp rahim duvarına yapıştığı, sonra kara ve koyu kan pıhtısına dönüştüğü ve daha sonra et haline dönüşüp şekillendiği gibi...
      Hazret-i Âdem'in çamuru da (elementleri de) güneş enerjisi, ayın, yıldızların şuaları, havadaki gazların ve esen yellerin etkisi ile karmaşık kimyasal reaksiyonlar sonucu, önce yapışkan bir maddeye, sonra kara, koyu balçığa dönüşüp, iç ve dış organları tam belirginleşip, şekillendi. Sonra toprak bir kap gibi, insan şeklinde kupkuru bir madde oldu, Hazret-i Âdem'in min salsâlin, min hame'in mesnun aşaması da tamamlandı ve sıra, hayata geçiş aşamasına geldi.
      Yüce Allah, Hazret-i Âdem'in bedensel yapısının tamamlanmasının son aşamasında meleklere şöyle buyurdu:

      "O'nun (Âdem'in) yaratılışını tam düzenlediğim ve (emrimdeki) ruhumdan ona üflediğim, (hayat verdiğim) anda, onun için derhal secde edin." (Sâd, 72)

      İç ve dış organları tam teşekkül eden, beyinsel yapısı, dolaşım sistemi, solunum sistemi, sinir ve sindirim sistemi düzenlenen ve tam bir insan şekline dönüşen Hazret-i Âdem'in, kupkuru çamur yığını halindeki cansız bedeni yerde yatıyordu.
      Yüce Allah, ilâhî bir sır olan emrindeki ruhtan, Hazret-i Âdem'in cansız ve kupkuru çamur yığını halindeki bedenine üfleyince, yani bir ol emri ile hayat verince,
      Düğmesine basılan tam otomatik bir makine gibi, Hazret-i Âdem'in tüm organları ve tüm sistemleri çalışmaya başladı. Az önce kupkuru bir çamur yığını halinde olan Hazret-i Âdem canlı, akıllı ve bilinçli bir insan olarak ayağa kalktı ve ilk sözü, "Elhamdülillah" oldu.