BİRİNCİ
BÖLÜM
Tefsir Usûlü
b)
Mücmel:
Mübhem
ve kapalı olan, kendisinden ne kasdedildiği anlaşılamayacak
derecede muğlak olan, tefsir ve araştırmayı gerektiren lafız
demektir. Bu itibarla mücmel, manâsı gizli olan bir lafızdır
ki, kasdedilen manâ ancak şari (kanun koyucu) yahut mütekellim (sözü
söyleyen)den gelen bir açıklama ile anlaşılabilir. Çünkü mütekkelimin
kasdettiği manaya delâlet eden (işaret eden) hiç bir karine (işaret)
yoktur. Onun için kendisinden kasdedilen manâyı anlayabilmek için doğrudan
doğruya şari'e müracaat etmek gerekir.
Kur'an-ı
Kerim'in teklifi hükümlerle (emir ve yasaklarla) ilgili ibarelerinin çoğu
mücmeldir. Bunları Sünnet açıklamıştır. Meselâ,
Kur'an'da namaz mücmel olarak zikredilmiş, onu Sünnet açıklamıştır;
hem fiili ve hem de kavlî olarak... Hz. Peygamber (s.a.s), "Namazı
ben nasıl kılıyorsam siz de öylece kılınız"
buyurmuştur (Buhârî, Ezan,
18, Edeb, 27, Ahad, 1.). Hac da böyledir. Rasûlullah (s.a.s),
"Hac ile ilgili ibadetlerinizi benden alınız"
(Ahmed b. Hanbel, Müsned III,
318-366) diyerek onu açıklamıştır: Zekât ve
alım satım da mücmel olarak zikredilmiş, sonra Sünnet onları
tam anlamıyla açıklamıştır. Suçlarla ilgili bir kısım
hükümler de mücmel olarak zikredilmiştir. Meselâ; Kur'an-ı
Kerim, diyet gerektiğini bildirmiş, Sünnet onun miktar ve şekillerini
izah etmiştir. Yine Kur'an yaralar için kısas gerektiğini
haber verir, Sünnet bu yaraların hükümlerini, ne zaman tam kısas
ve ne zaman nâkıs kısas yani diyet icab ettiğini açıklar.
Böylece Kur'an-ı Kerim'in mücmel olan her ifadesini Sünnet açıklamış,
onun kapalı bir tarafını bırakmamıştır.
Mücmelin
hükmü:
Kasdedilen
manânın belirlenmesinde tavakkuf etmek (durmak), herhangi bir açıklamaya
girişmemek. Onun için Şâri'den, mücmelin icmalini kapalılığını
ortadan kaldıran, manâsını tam olarak açıklayan bir açıklama
olmadıkça; mücmel ile amel etmek caiz olmaz.
Şâri
tarafından yapılan açıklama yeterli ve kesin olduğu zaman
mücmel "Müfesser" hükmünü alır. Hz. Peygamber (s.a.s)'in;
namaz, zekât ve benzerlerini beyan etmesi buna örnek teşkil eder.
|