"RAB" KELİMESİNİN DİL YÖNÜNDEN ARAŞTIRILMASI
Rab
kelimesinin ve şeddeli (Zîrâ İbn’u faris,
Makâyisu'l-Lüga, II, 381-382'de rabbe maddesinde şöyle der:Re ve be bazı
esaslara delâlet eder. Birincisi: Bir şeyi ıslah etmek ve onun üzerinde
kâim olmak. Bu durumda Rab: Mâlik, yaratıcı, sahip, bir şeyi ıslah eden
mânâlarınadır. İkincisi: Bir şeyin, gerekli ve devamlı olması ve o şey
üzerinde kâim olması. Bu birinci esasa uygundur. Üçüncüsü: Bu şeyi, diğerine
ilâve edip bağlamak. Bu da evvelki mânâlara uygundur. İyice dikkat edildiği
vakit kelimenin tek mânâ etrafında döndüğü görülür) ile asıl mânâsı
Terbiye"dir. Sonra bundan tasarruf, taahhüt, ıslah etme, tamamlama,
kemâle erdirme mânâları çıkmıştır. Bütün bunlardan da yücelik, riyaset,
mâlik olmak ve efendilik gibi mânâlara gelen kelimeler doğmaktadır. Arap
dilinde kelimenin değişik anlamlarda kullanılışına ait misaller şunlardır:(Bk.Lisânü'l-Arab rab, maddesi, I, 384-394;
Kâmûsü'l-Muhit, 'rab' maddesi; el-Muhassas; XVII, s.154.)
1)Terbiye
etmek , yetiştirmek , geliştirmek :
Araplar sözü ile "onu olgunlaşıncaya kadar terbiye
etti" mânâsını kastederler. terbiye edilen erkek çocuk,
terbiye edilen kız çocuk anlamlarına
gelir. Bu iki kelime annenin, kocasının evinde terbiye ettiği çocukları
anlatır. Bu kelime aynı zamanda "dadı" anlamına da gelir.
üvey anneye denir.Zira çocuğun öz annesi olmakla
birlikte, terbiyesine ve yetiştirilmesine o bakar. ise, annenin sonradan evlendiği kocasıdır (üvey
baba, veya
saklanan ilaç demektir.
babından "ilâve etmek, ziyâde
etmek ve tamamlamak" mânâlarınadır. Araplar dediklerinde "fazlasıyla iyilik yaptı ve malı çoğaldı" mânâsını
kastederler.
2)Toplamak
, yığmak , hazırlamak:
denirse, "Filan insanları topladı"
veya "onlar’da yanında toplandı" mânâsı anlaşılır. Toplandıkları
yere denir. bir araya gelmek ve toplanmak demektir.
3)Mesuliyetini yüklenmek, ıslah etmek, koruyup gözetmek:
dendiğinde 'Araziyi taahhüt etti, sorumluluğunu
üzerine aldı ve durumunu kontrol etti" mânâsı anlaşılır. Safvan b.
Ümeyye, Ebu Süfyan'a: "Kureyş'ten bir şahsın beni tekeffül edip maiyeti
altına alması, Hevazin'li bir şahsın himayesine almasından daha iyidir"
demiştir.
Alkame b. Abde şöyle der:

"Ben şu anda işlerimin ıslahını sana bıraktım.Senden önce
bir çok kefiller benim işimi üzerlerine aldılar da, hiçbir şeyi ıslah
edemediler."( Bu beyit için bk. Alkame b. Abde'nin
Divanı, s. 132; el-Mufaddaliyât, II, 194; el-Lisân, rabb maddesi; Makâyîsu'1-Lûgâ,
II, 383; Tefsiru't-Taberî, I, 48; es-Sıhah, rabb maddesi; el-Muhassassa,
XVII.)
Ferazdak da şöyle der:

"Onlar şu ahmak
yağcı kadın gibidirler ki, o yağını tabaklanmamış, sert bir deri içinde
muhafaza ediyor."(
Bu beyit için bkz. Lisân maddesi, yağ manasınadır)
"Filan filanın nezdinde sanatı ile meşgul oluyor; alışıyor; eli onun yanında
maharet kazanıyor" demektir.
4) Üstünlük, efendilik, başkanlık, sözünü geçirmek, istediğini
yapabilmek;
li "Filan kavmini idare etti ve
onları kendine itaat ettirdi"
"kavme hükmettim, egemenlik kurdum."
demektir.
Lebid b. Rebia şöyle der:

"Bir gün (kadınlar) Kinde'nin reisini ve oğlunu ve Mead'ın
reisini vadi ile dağ arasında helak ettiler"( Bu beyit için bkz.
Tefsiru't-Taberî,
I, 47; Tefsiru't-Taberî, I, 11; el-Muhassas, XVII, 154)
Bu mânâda Nabiğatü'z- Zübyânî de şöyle der:

"Nail oluncaya kadar Numan'a koşarsın. Lidersin sana eski
malı da, yeni malı da feda olsun"(Bu beyit Taberî'nin Tefsirinde geçer.
Bk. I, 141. Maarif Vezâreti baskısı, Mahmut
Şakir neşri; Tarifi ve Tâlidî için
de bk. ed-Divân, s. 89; el-Muhassas,
XVII, 154. et-Tarif: Sonradan peyda olmuş mal, et-Tâlidî:
Yanında çoğalan eski mal)
5) Mâlik olmak, sahip olmak:
Hadiste zikredildiğine göre Nebi (s. a) bir adama: "Sen koyun sahibi misin; yoksa
deve sahibi mi? diye sormuştur.Bu mânâda ev sahibine deve sahibine mülk sahibine denir.
Rab kelimesi efendi mânâsına da gelir; köle ve hizmetçi kelimesinin
zıddı anlamında kullanılır.
İşte, Rab kelimesinden türeyen mânâlar, bu şekilde açıklanabilir.
Bu kelimeyi mürebbi ve münşî (inşa eden) mânâsına hasredip, rûbûbiyet
kelimesinin tefsirinde (O, bir şeyi noksansızlık noktasına getirinceye
kadar, bir halden diğer bir hale yükselterek inşa eden, demektir.) cümlesini tekrarlayıp duranlar, 'Allah'a
hamd ölsün ki hata etmişlerdir. Hakikat şudur ki, bu cümle Rab kelimesinin
çok geniş inanlarından sadece biridir.
Bu kelimenin genişliğine ve dallı budaklı anlamlarına bakıldığında,
Rab kelimesinin aşağıda belirtilen mânâların hepsini ifade ettiği görülür:
a)Mürebbi, ihtiyaçların giderilmesinde kefil, terbiye ve yetiştirme
işlerini gören,
b)Kefil olan, murakabe eden, durumu düzelten ve sorumluluğu
üzerine almayı tekeffül eden.
c)Kavmi arasında odak kişiliğe sahip olduğundan, etrafında
toplandıkları efendi, başkan.
d)İtaat edilen hâkim, sözü geçen otorite, efendilik ve üstünlüğü
kabul edilen, tasarruf yetkilerinin sahibi.
e)Melik (kral) ve efendi.
|