ZIMMİLERİN HUKUKU

Şimdiye değin İslam düşmanlarının elinde güya bir koz olarak kullanılan bir sorun daha böylece çözülmüş oluyor. Baştan beri İslam'da cihadın özelliklerinden söz ediyoruz. Bütün bunlardan anlaşıldığı gibi İslam, müslüman olmadığı halde İslam ülkesinde yaşayanlar için de bir kısım haklar tanımıştır.
İslam'ın cihad ülküsü, hiçbir zaman kimsenin inançlarına ve yaşayış tarzına karışmaz; herkes dilediği inancı seçme hakkına sahiptir. Öyle ki; herkes doğru gördüğü yolda yürümekte özgürdür. Ancak Allah'ın indirdiği kanunlara aykırı bir şekilde yönetilmelerine müsaade edilmez. Müslüman ülkede toplumun zararına olan haksız yollardan alış-veriş yapanlara, böylelerinin anlaşmalarda bulunmalarına göz yumulamaz.
Örnek olarak faizi ele alalım. Bilindiği gibi İslam'da faiz her durumda yasaktır. İslamî devlet, faizin girme ihtimali olan bütün yolları kapayarak faizi yok etmeye çalışır. Başka bir örnek olarak da kumarı göz önüne aldığımızda; kumarın her türlüsünün yasak olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. O halde. İslam'ın yasakladığı yollardan alış-veriş yapılmasına, herhangi bir anlaşma yapılmasına izin verilemez. Fuhuş ve kötülük odaklarını ayrıca ele almaya gerek yok...
Her şeyden önce İslamî yönetim getirmiş olduğu kurallarla toplumsal yasaklan uygular. Gayri muslini kadınların, namus duygularını rencide edecek bir şekilde -cahiliyye döneminde olduğu gibi- çırılçıplak gezmelerini yasaklar. Onların da Müslümanların değer yargılarına saygı göstererek İslam'ın koyduğu örtünme kuralına uymaları gerekir. Ayrıca oyun yerlerini; sinema ve tiyatroları denetleyip oralarda ahlâk bozucu piyes ve filmlerin izlettirilmesin! yasakladığı gibi ülkenin ve milletin yararına olan yapıtların oynatılmasını sağlar.
İslam'ın uygulandığı ülkelerde işte bu gibi ahlâk bozucu sosyal faaliyetlere, toplumun huzuru için izin verilmez. Gaye; sadece toplumun sağlığını korumak değil faziletini de korumaktır. Şunu da belirtelim ki; Müslüman olmayanların inançlarında normal olduğu halde İslam'da yasaklanmış olan örf ve adetlerin uygulanması da yasaktır.
Bir kısım lünpen aydınların kafasında şöyle bir kuşku oluşabilir; "Bu yasaklarla İslam, hoşgörü sınırlarım aşmış dahası zorlama yolunu tutmuştur." Ancak ideolojilerin birbirlerine gösterdikleri karşıtlığı göz önünde bulunduracak olursak ya da onların birbirlerine gösterdiği hoşgörü ile İslam'ın gösterdiği hoşgörü karşılaştırılınca hakikat olduğu gibi su yüzüne çıkar. Dolayısıyla da İslam ile diğer ideolojilerin arasında nedenli büyük farklılıkların bulunduğu rahatlıkla anlaşılır.
Bilindiği gibi diğer inkılapçı ideolojiler; karşıtlarına karşı her türlü disiplin (!) metodunu uygulamaktan geri durmazlar. Aralarında küçük bir düşünce ayrılığı bulunanlar dahi kurtuluşu, ülkelerini terk edip başka ülkelere sığınmakta bulurlar. Örnek olarak komünist, nazi, faşist, ırkçı ülkeleri göz önünde bulundurabilirsiniz. Bir demokrasi ülkesi olan Amerika'da bile zencilere sosyal haklar tanınmamaktadır. Öyle ki; bir zenci bir beyazın lokantasında yemek yiyememektedir. Ancak İslam, bunların utanç verici uygulamaları yanında, hükmü altında yaşayan herkese -hangi dinden olursa olsun- emin ve selamette olduklarını belirtmiş; hayatın her sahasında çalışma ve ilerleme fırsatını hazırlamıştır. Evet gayri Müslimler hiçbir yerde görmedikleri ve asla göremeyecekleri huzuru, İslam'ın gölgesinde görmüşlerdi. Eskiden İslam'ın hakim olduğu ülkelerde yaşayan tarafsız gayri Müslimlerin anlattıkları da bunu kanıtlar.

Önceki Sayfa
Fihrist
Sonraki Sayfa