Hz. Peygamber (s.a.v.), Mekke'den çıkınca önce Kuba'ya varır. Mekke güneyde olduğu için Hz. Peygamber (s.a.v.) önce Kuba'ya, daha sonra Medine'ye gidecektir. Hz. Peygamber (s.a.v.) Kuba'da birkaç hafta geçirir. Ve burada bir cami inşaatına başlar. Bu hususta şu Ayet-i Kerime nazil olur: «Ta ilk gününden beri temeli takva üzerine te'sis edilen mescid» (Tevbe süresi, 108). Hz. Peygamber (s.a.v.)'in, bu mescidde irad ettikleri hutbe de zikredilmektedir. O, Kuba'ya pazartesi günü varmıştı ve müteakip cuma günü, cuma namazı kıldırmış, hutbe okumuştur. Tarihçiler, bu hutbenin metnini yazmışlardır. Her hal-ü kârda, bu mescid, yeryüzünde inşa edilen üçüncü veya dördüncü cami idi. Birincisi, Ammar b. Yasir'in; ikincisi, Hz. Ebu Bekir'in; üçüncüsü, Medine'de cuma namazı kılınan mescid ve dördüncüsü de Kuba mescidi. Daha sonra, Hz. Peygamber (s.a.v.) Medine'ye gitmek üzere Kuba'dan hareket eder. Bunun tarihçesi çok iyi bilinmektedir: Devesine biner ve gider. Her kabile, onu kendi evinde misafir etmek ister, fakat O, «Deveyi salıverin, o nerede durursa, ben orada misafir olacağım» der ve devesi, bugün Mescid-i Nebevi'nin bulunduğu yerde durur. Fakat o devirde burada bir şey yoktu ve boş bir arazi idi. Hz. Peygamber (s.a.v.) cami ve kendi ev halkı için bu araziyi satın alır. O andan itibaren bu cami, Medine'nin belli başlı camisi olarak zamanımıza kadar gelmiştir. Bu hususta, bir kaç noktayı daha zikredelim: |
Mescid-i Nebevi olsun, Kuba mescidi olsun Kabe'ye karşı değil, Kudüs'e karşı inşa edilmişlerdi. Takriben bir sene sonra Vahiy geldi ve Allah-u Teala, Kabe'ye karşı namaz kılınmasını emretti. Birinci kıble ile ikinci kıbleyi tayin eden, Hz. Peygamber (s.a.v.)'dir. Yani O'nun, Mekke'nin ve Kudüs'ün hangi cihetlerde olduğunu tayin edebilecek kadar, teknik bilgisi vardı ve bu pusulasız idi; Muhtemelen, yıldızlar vasıtasıyla yönler tayin ediliyordu. Yani, Kudüs'e gidilince, hangi yıldızın takip edileceğini O biliyordu. Çünkü O en az iki sefer, Suriye'ye seyahat yapmıştı. Aynı şekilde, Suriye'den dönüp Mekke'ye gidildiğinde hangi yıldızın takip edileceğini biliyordu. Bundan dolayı Peygamber (s.a.v.), Kudüs'ün ve Kabe'nin yönünü tayin edebilirdi. Şunu ifade edebilirim ki, müslüman mühendisler ve müslüman astronomlar, kendilerinin ilk mühendisi ve astronomunun Hz. Peygamber (s.a.v.) olmasından gurur duymalıdırlar. Camiyi inşa eden ve bu camiye kıble yönünü tayin eden, bizzat Hz. Peygamber (s.a.v.) olmuştur. Belazuri'nin «Ensabü'l-Eşraf»ında belirtildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.)'in Medine'deki hayatı sırasında, Medine'de dokuz cami daha vardı. Cuma namazı için, herkes büyük camiye gidiyordu. Diğer beş vakit namazlar ise mahalle veya kabile camilerinde kılınıyordu. Böylece o devirde Medine'de on camii olduğu anlaşılmaktadır. |
![]() |