Cami, ibadetin dışında başka hususlar için de ihtiyaç halinde kullanılmıştır. Sadece okul olarak değil, hapishane olarak da kullanılmıştır.

İbn Hacer'in, «isabe» adlı eserinde rivayet ettiğine göre hicretten evvel bir gün Hz. Peygamber (s.a.v.) Mekke'de, büyük bir Necidli reis olan, Sümame b. Usal ile karşılaştı ve onu İslamiyet'e davet etti. Sümame, bu teklife o kadar kızdı ki, şöyle dedi: «Daha fazla devam edecek olursan, seni öldürürüm.» Takriben hicri V. senede, müslümanlar Necd bölgesine bir gazve tertip ettiler ki, bu gazve esnasında bir esiri yakalayıp, Medine'ye getirdiler. Hz. Peygamber (s.a.v.) onu görünce dedi ki: «Bu büyük reis Sümame'dir; O'nu caminin bir sütununa iplerle bağlayın». Sümame'nin yiyecek, içecek ve her türlü tabii ihtiyacı temin edildi. Hz. Peygamber (s.a.v.), camiye her gelişinde O'nu gördü ve İslam'a davet etti. Fakat Sümame her seferinde, şöyle cevap veriyordu: «Para istiyorsan, sana para verebilirim; beni öldüreceksen, kan dökmüş olan birisini öldürmüş olacaksın (Sümame'nin kan dökmüş ol­maktan neyi kast ettiği bilinmiyor). Üç gün müddetince, Hz. Peygamber (s.a.v.), O'nu İslam'a davet ettiği halde cevabı değişmedi. Hz. Peygamber (s.a.v.) üçüncü gün de O'ndan aynı şeyleri duyunca, serbest bıraktı. Camiden çıkan Sümame bir gusül abdesti aldı. Sonra camiye geri gelerek, sevinçli bir şekilde, müslümanlığını ilan etti. Ve ilave etti: «Ey Muhammed (s.a.v.), şimdiye kadar, benim en çok nefret ettiğim şahıs idin.

Fakat şu andan itibaren yeryüzünde en çok sevdiğim şahıs durumundasın.» 

Bir başka misal de meşhur Adî et-Tayi'nin kızı Saffana'ya aittir. Tay kabilesi, talan etme ve hırsızlık yapma yönünden çok meşhurdu. O derecede ki, Mekke'ye gelen hacıları dahi öldürmekten çekinmiyorlardı. Onların memleketine, yani Tay kabilesi üzerine müslümanlar tarafından bir gazve tertiplendi. Kabilenin reisi Adiy, kaçmaya muvaffak olduysa da, kız kardeşi Saffana esir edildi. Saffana, bir kadın olduğu için, caminin sütununa bağlanmayıp, caminin bir hücresine kapatıldı. Ona iyi muamele edildi ve kendisine yapılan davete icabet edip müslüman oldu. Hz. Peygamber (s.a.v.) O'na şöyle söyledi: «Şayet burada kalmak istersen, her türlü ihtiyacın karşılanacaktır». Fakat o memleketine dönmeyi tercih etti. Hz. Peygamber (s.a.v.), Tay kabilesine gidecek bir kervan buluncaya kadar bekledi. Sonra Saffana'ya bir binek, yolda lazım olacak şeyler vs. tedarik etti. Saffana, memleketine gittiğinde, kardeşinin Suriye'de olduğunu öğrendi ve O'na gitti. Saffana, kardeşini görünce, O'na itab'da bulundu: «Nasıl beni terk ederek kaçabilirsin?» Adiy, ondan özür diledi ve barıştılar. Daha sonra, Hz. Peygamber (s.a.v.)'in övgüsünü yapan Saffana'nın ısrarı üzerine, Medine gitti. Adiy bir Hristiyan idi. Fakat Hz. Peygamber (s.a.v.) O'na İslam’ı anlattığında, bütün peşin hükümlerinden vazgeçerek İslamiyet’i kabul etti.

 

Ana Sayfa

devamı