Bir hadiste, -Buhari'de olduğunu zannediyorum- yeryüzünde inşa edilen Kabe, Arş'ın altındaki caminin tam altına tesadüf etmektedir. Ve Hz. Peygamber ilave ediyor: Kabe, Arş altındaki caminin o derece hizasındadır ki, bu camiden atılacak bir taş, Kabe'nin damına düşer. Başka bir tabirle, Kabe, Allah'ın Arş'ına açılan bir penceredir. Netice olarak, Hz. Adem’in tövbesi Allah tarafından kabul edilince O, Allah'a şöyle yalvardı: «Allah'ım ben burada, cennetteki ibadetten mahrumum». Bunun üzerine Allah, bir vahiyle Hz. Adem'e şöyle dedi; «Sen de gökteki meleklerin camisi gibi bir camiyi yeryüzünde inşa et ve melekler gibi sen de ibadetini yap». Melekler Hz. Adem'in yardımına geldiler; böylece Hz. Adem Mekke'de Kabe'yi inşa etti. Şüphesiz, Hz. Adem zamanında kaleme alınmış tarih kitapları yoktur. Bu malumattan, hadisler bahsetmektedirler. Bu hadislerde okuyoruz ki, Hz. Adem, cennetten çıkarılınca, beraberinde iki şey getirmişti. Bir cennet taşı ve bir asa. Fazla malumat olmamasına rağmen, deniliyor ki bu asa daha sonra Hz. Musa tarafından bulundu. Taşa gelince, bu bir cennet taşıydı ve cennetin bir hatırası olarak Hz. Adem bu taşı Kabe’ye yerleştirmiştir. Hadis-i Şerifte Hz. Peygamber diyor ki, başlangıçta bu taş, bembeyazdı, daha sonra siyahlaşıp bugünkü duruma gelmiştir. Ve Hadîs-i Şerif diyor ki; hacca gelen günahkârların dokunmasındandır ki, taş tedricen siyahlaştı. Normal olarak tarihçiler, bu meseleyi bu şekilde nakletmektedirler. Bunlardan bir istisna vardır. Bu da ibni Abdil-Berr'in el-'ikdül-feridi'inde geçmektedir. İbni Abdil-Berr bu hadiseyi olduğu gibi anlattıktan sonra, diğer Hadis kitaplarında |
rastlanmayan şu hususu ilave ediyor, «Sadece günahkârların dokunmasıyla değil, aynı zamanda kurban edilen hayvanların kanlarının bu taşa sürülmesinden ötürü taş, siyah olmuştur» Yüzbinlerce sene, beyaz bir taşa kan sürüldüğünü düşünecek olursak, bu taş, kandan ötürü siyah olabilir. İbn Adi Rebbih bu görüşünü teyid etmek için diyor ki: «Abdullah b. Zübeyr zamanında tekrar inşa edilmek üzere Kabe yıkıldığında, Hacerü'l-Esved'in sadece dışta kalan kısmının siyah olduğu iç tarafta olan kısmının beyaz olduğu görüldü». Bu Hacerü'l-Esved diye bilinen taşın bir metre kadar uzunluğunda olduğunu yine İbn Abi Rebbih söylüyor. Ben bunun aslını bilmiyorum, görmedim; çünkü taşın beyaz kısmı, binanın iç tarafında kalmıştır. Fakat ben, sadece İbn Adi Rebbih'in bundan bahsettiğini söylemek istiyorum. Bugün için Hacerü'l-Esved, tavafın başlangıç noktasıdır. Binanın taş rengi ile, Hacerü'l-Esved'in rengi birbirinden ayrı olduğu için, bu hemen fark edilir ve eller Hacerül-Esved'in üzerine yapıştırılarak tavafa başlanır. Hz. Adem'in Kabe etrafında nasıl tavaf yaptığına dair, elimizde fazla malumat olmadığı için bilmiyoruz. Hz. Peygamber'in ve daha sonra bizlerin tavaf ettiği şekilde, Hz. Adem'in de tavaf etmiş olması mümkündür. Kabe'yi tavaftaki sembolizmden bahsetmeden önce, Kabe'nin tarihi hakkında bilgi vermek istiyorum. Bu mevzuya dair en yoğun bilgiyi, el-Ezraki kitabında birçok rivayetle birlikte nakletmektedir. Hz. Adem'den sonra neler olduğunu kesinlikle bilmiyoruz. Bu konuda değişik rivayetler vardır. |
![]() |