Hayrettin Karaman'ın 2006-2007 Yılları Arasında Yazdığı, Kitap Olarak Basılmamış Makaleleri
Hayrettin Karaman'ın çeşitli gazete ve dergilerde yayınlanan yazı ve makaleleri -bu site üzerinden de ulaşabileceğiniz- Laik Düzende Dini Yaşamak (dört cilt), Hayatımızdaki İslam (iki cilt) ve Türkiye ve İslam adlarıyla kitap olarak basılmıştır.
Sitenin bu kısmında Hayrettin Karaman'ın kitap olarak basılmamış yazıları en yeniden eskiye doğru sıralanmış şekilde yer almaktadır. Herhangi bir makaleye ulaşmak için makale listesindeki başlıklardan istediğinizin üzerine tıklayınız. Siteye son eklenen iki makaleyi bu sayfa üzerinden de okuyabilirsiniz.

Ayrıca Ramazan Ayı için özel olarak yazdığı makaleleri bu linke tıklayarak okuyabilirsiniz.




Akıl için yol birdir

Eğer menfaat (çıkar), bağnazlık ve tarafgirlik akıl tutulmasına sebep olmazsa, dindar olsun olmasın her aklı başında insanın, irtica ve İslam tehlikesi propagandası karşısındaki tavır ve tutumu, bugün sütünumda müsafir edeceğim "Avrupadaki kardeşimiz"inki gibi olacaktır, olmalıdır:

Sayın Hayrettin Karaman Hoca,

Yazınızı okuyunca sizi rahatsız etmeden yapamadım, özür dilerim. Yirmi beş yıldır Batı Avrupa'da yaşayan ve pek de mütedeyyin olmayan bir Türk olarak her geçen gün şunu hayretle müşahede etmekteyim. Türkiye'de Sayın Sezer ve Danıştay, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi gibi kurumların başında olanların "irtica" ile ilgili söylemleriyle Batı Avrupa 'daki neo-fasist, ırkçı partilerin söylemleri bire bir örtüşmektedir. Fransa'da Le Pen, Belçika'da Vlaams Blok, Hollanda'da Pim Fortuyn'ın adamları, Almanya'da Republicaner partileri Müslümanlar konusunda aslında Sayın Ahmet Necdet Sezer'den farklı bir şey söylemiyorlar. Ve biz burada, Avrupalı ırkçıları eleştirirken kendi ülkemizdeki bu tür söylemlerin utancını yaşıyoruz. Aslında İslam'ı savunmak için de değil, yalnızca evrensel insan haklarını, barış ve hoşgörüyü savunmak için ırkçıları eleştirdiğimizde şu cevabı alıyoruz:

"Bak, sen Türk olarak Avrupa'da Müslümanları eleştirenlere kızıyor, onlara ırkçı-faşist diyorsun, ama senin ülkende de milyonlarca vatandaşın İslam tehlikesine karşı miting yapıyor. Türkiye'de Müslüman ana-babadan doğma bu hanımlar ve beyler İslam'a karşı bu kadar hoşgörüsüz iken, biz Hıristiyan kökenli insanlardan hoşgörü beklemeniz biraz fazla değil mi?" Haksız da değiller gerçi , ama konuya daha global bakmak gerekmez mi?

"Bu konuların Atatürk'le, Cumhuriyet'in kuruluş felsefesiyle doğrudan alâkalı konular olmadığını sanıyorum. Konu, daha güncel ve global gelişmelerle ilgili. Bütün dünyada 11 Eylül'den sonra belli çevreler tarafından pompalanan İslamofobya (İslam korkusu) yayılmak isteniyor. Açık ve net olalım; bu belli çevreler Bush yönetimindeki Evangelist yeni-muhafazakârlar akımı ve onlarla ittifak eden aşırı-milliyetçi ve maceraperest Yahudi grupçuklarıdır (dikkat edilsin, ABD ve İsrail demiyor, tüm Yahudileri de hedef almıyorum).

"Bizim CHP bürokratları ve onların sözcüleri de bu akımdan etkilenmiş olmalılar. Özünde, bu asker-sivil bürokrat yönetimi özlemcileri aslında ne Kemalizmin, ne laikliğin savunmasını yapmaktalar. Hatta onlara İslam-düşmanı veya "ateist" eleştisini yapmak da haksızlık olur. Onlar sadece ve sadece evangelist Hiristiyan köktendincileri ile Yahudi köktendincilerinin görüşlerini savunmaktalar. Bence İslamofobya ile mücadele sadece dindar Müslümanların, hatta Müslümanların görevi olmamalı, insanlar arasında barış ve dostluktan yana her dinden ve felsefeden tüm insanların evrensel bir görevi olmalı. Aksi takdirde bu Hıristiyan-Yahudi köktendinciliği dünyayı yakıp-yıkmaya niyetli görünüyor.

Saygılarımla
H. D.
Belçika

17 Haziran 2007
Pazar




Okullarda namaz odası

Şimdi durum nasıldır bilmiyorum. Ben 1966-68 arasında İstanbul Tuzla Piyade okulu, sonra Sarıkamış 28. piyade alayında askerlik yaptım. Okul'da 1034 yedek subay öğrencisi vardı, bunların 130 kadarı ilahiyat tahsili yapmış kimselerdi. İlahiyatçı olmayanlar arasında da namaz kılanlar vardı. O zaman okulda cami yoktu. Tabur komutanı (şimdi merhum oldu) Bedri Buluç'tan, namaz kılmak için bir yer istedik, üstleriyle konuştu ve bize güzel bir oda tahsisi ettiler. Hemen temizledik, sergiler getirip serdik, artık bir mescimiz vardı ve rahatça namazımızı kılabiliyorduk.

Sarıkamış'ta 17, 28 ve 30. alaylar bir arada idiler. Üçünün ortasında küçük bir mescid yapılmıştı, mescidin minaresi de vardı. Görev aksatılmadan isteyenler oraya gider, namazlarını kılarlardı.

Peki askerler arasında namaz kılan ve kılmayanlar diye bir ayrım, bir ikilik, bir gerilim, bir çatışma oldu mu?

Hayır, asla, niçin olsun ki!

Ama bakın başka bir sebeple gerilim oldu, subay gazinosunda neredeyse taraflar birbirini yumruklayacaklardı.

Sebep ne idi?

"Cumhuriyet, Milliyet, Akşam" gibi gazeteler yanında Tercüman gazetesinin de gazinoya alınıp alınmaması meselesi idi.

Alınsın diyenler ile alınmasın diyenler tartıştılar, ayağa kalktılar, araya girildi, sonra durum komutana intikal etti, komutan "Alınmasın" dedi, karşı taraf da askerce itaat etti ve mesele kapandı.

Kıssadan hisse:

İbadet bölmüyor, siyasi ve ideolojik kamplaşma bölüyor.

Defalarca yazıp söyledik:

Okullarda -yalnızca okullarda değil, inanların toplu olarak bulunup uzun süre kalmak durumunda oldukları her yerde- namaz kılmak için uygun yerler ayrılmalıdır.

Peki niçin kilise, havra, cemevi değil de namaz odası?

"Onlar değil" diyen yok ki!

İstek varsa, şartlar uygunsa elbette onlara de yer verilmelidir.

Ama bir insaf edip düşünelim:

Bu ülkede yaşayan insanların yüzde doksan dokuzu müslüman.

Alevi kardeşlerimizin dini tören yapmak için günün beş vaktinde bir mekana ihtiyaçları yok.

İhtiyaç namaz kılan ve sayıları da oldukça kabarık bulunan müslümanlara ait, talep de onlardan geliyor.

Bu talebe karşı çıkmak için siyasi, hukuki, sosyal, ahlaki, dini hiçbir engel yok; bir tane engel var: O da dar görüşlülük, tahammülsüzlük, baskıcılık, hasılı ilkellik…

15 Haziran 2007
Cuma


  • Akıl için yol birdir
  • Okullarda namaz odası
  • TÜSİAD'ın 'kırmızı kitabı' mı var?
  • Tabu mu, ahlâk mı?
  • En büyük tehdit
  • Gazetemizin armağanı (Kur'an-ı Kerim Meali)
  • Suç duyurusu: Rusya ve ABD'de irtica var
  • Kadrolaşma
  • Birey laik olur mu?
  • Yeni irtica tarifi (2)
  • Yeni irtica tarifi
  • Mitingler ne diyor?
  • Başörtüsü ve sıkmabaş
  • Sıkmabaş ve güncel durum üzerine
  • Yine sıkmabaş
  • Türkiye'nin gerçeği
  • İslam'da Birlik Sempozyumu
  • Demokrasiye karşı Cumhuriyet Mitingi
  • Sıkmabaş ne demek?
  • Ali Ulvi Kurucu'nun Hatıraları
  • Tunus'ta başörtüsü mutabakatı
  • Nur ve saadet müjdesi
  • Dizi âfeti
  • Milletin olgunluğu
  • Bunlar olmamalı
  • Uzlaşma mı tahammül mü?
  • Bunlar mı aydın, bunlar mı demokrat?
  • Dindarlaşmaya karşı
  • Dindarlaşmaya karşı muhtıra
  • 28 Şubat'ın devamı
  • 28 Şubat Darbesi
  • Teziç'in savunması
  • Çare din eğitim ve öğretimidir
  • Vatansever bir öğretmenin feryadı
  • Okuyucu mektupları
  • Güneş ve balçık
  • Bu telaş niçin?
  • On Muharrem ve Aşura
  • Ümit verici gelişmeler
  • Farklılığın amacı
  • "Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi"
  • Nice gitmeyen var ki...
  • İzin İstiyorum
  • Dindarlaşma ve başörtüsü (2)
  • Dindarlaşma ve başörtüsü
  • Papa gitti (2)
  • Papa gitti
  • TÜSİAD bunu hep yapıyor
  • Ahıska Türkleri'nin dramı (2)
  • Ahıska Türklerinin dramı
  • Kongo'ya kurban kampanyası
  • Papa geliyor
  • Tunus'ta neler oluyor?
  • Gelir dağılımında adaletsizlik
  • İnsanlık bitmiş
  • İnsan-şeytanlar
  • Yine gazlı içecekler
  • Laikliğin tarifi (3)
  • Laikliğin tarifi (2)
  • Gazlı içecekler (2)
  • Laikliğin tarifi yapılmalı mı?
  • İrtica tehlikesi
  • Cumhurbaşkanlığı seçimi
  • PKK terörü ve şehitler
  • Sakin olalım
  • İslam cihadı
  • Dine zorlamak
  • İslam ve akıl
  • Papaya rağmen diyalog
  • Gazlı içecekler
  • İslam ülkelerinde yolsuzluk
  • İslam ve Kadın (2)
  • İslam ve Kadın
  • Üfürükçülük (3)
  • Üfürükçülük (2)
  • Üfürükçülük
  • Alimler Bildirisi (2) (Hizbullah'ın Yanında İsrail'e Karşı)
  • Alimler Bildirisi (Hizbullah'ın Yanında İsrail'e Karşı)
  • Yeni Ortadoğu'da "Büyük"ten "Yeni"ye
  • Türkiye ve İran
  • İsrail devlet terörü yapıyor
  • İslam ülkelerinde demokrasi
  • Ortadoğu, demokrasi ve İslam
  • Abant-2006 (3)
  • Abant-2006 (2)
  • Abant-2006
  • Töre veya namus cinayeti
  • Abant-2006
  • Ah Filistin!
  • Zorunlu Din Dersi mi?
  • "Şükür Hayır Günü"
  • İlahiyat fakülteleri (3)
  • İlahiyat fakülteleri (2)
  • İlahiyat fakülteleri (1)
  • İmam Hatip okulları
  • Laiklik ve din dersi
  • İmam Hatipler ve İlahiyatlar nasıl korunur
  • Hem suçlu hem güçlü (2)
  • Hem suçlu hem güçlü
  • Enflasyon kadar faiz (2)
  • Enflasyon kadar faiz
  • Televizyon yayınları nereye?
  • Demokrasiyi kurban etmek
  • Neye karşı?
  • İddia ve gerçek (2)
  • İddia ve gerçek
  • Kavga ve huzursuzluk sebebi
  • Kafalar karışmasın
  • Laikçiler ve dindarlar (2)
  • Laikçiler ve dindarlar
  • İman tazelemek
  • İsviçre'de Müslümanlar
  • İsviçre'de gördüklerim, duyduklarım
  • İsviçre'de Kutlu Doğum
  • "Asker, AKP ve türban" (2)
  • "Asker, AKP ve türban"
  • Tahammülsüzlük
  • Yasağın sınırları
  • YÖK ve dindarlaşma
  • Bir diyalog örneği
  • Faiz ve riba
  • Dosteli'nden kitaplar
  • Dindarlaşmaya karşı
  • Kadınlar Günü
  • Demirel'i dinlerken (2)
  • Demirel'i dinlerken
  • "Köpektir zevk alan..."
  • Diyalog ve direniş
  • Bir cami, bir sohbet
  • Yargının denetimi
  • Kültür farkı mı?
  • Üzüldük, öfkelendik, ama...
  • Düşü yorumlamanın bile usulü vardır
  • Gizlemek mi, saptırmak mı?
  • Kuyuya bir taş daha attılar
  • Evrim Teorisi (3)
  • Evrim teorisi (2)
  • Evrim Teorisi (1)
  • Maksat dindarlaşmayı engellemek
  • Kurban Bayramı
  • YÖK görevini nasıl yapıyor?
  •