Allah-u Teâlâ, insanlığın atası olan Âdem’i topraktan yarattı. Daha sonra ondan eşi Havva’yı var etti. Akabinde bütün insanlığın Âdem ve Havva’dan çoğaldığını bildirdi. Burada akla gelen ilk soru şudur: Âdem’in çocukları kardeş olduklarına göre nasıl evlendiler?
İlk insan ve ilk peygamber olan Âdem’e on suhuf/sayfa halinde ilahî emirler indirildi. Âdem, bu sayfalarda yer alan hükümleri tebliğ etmek ve uygulamakla yükümlü kılındı. Bu ilahî emirlere göre, aynı batında doğan ikiz kardeşlerin birbirleriyle evlenmeleri haram kılınmıştı. Ancak farklı doğumlarda dünyaya gelen kardeşlerin evliliği, o döneme mahsus olmak üzere helal kılındı.
Kur’an, insan neslinin Âdem ve Havva’dan meydana geldiğini açıkça haber vermiştir. Tefsir ve hadis kaynaklarında Âdem ile Havva’nın çocuklarının bir erkek ve bir kız olmak üzere ikiz doğdukları rivayet edilir. Neslin devamı için ilk dönemlerde bu ikizler, kendi ikiz kardeşleriyle değil; başka doğumlardan gelen kardeşlerle çaprazlama evlendirilmişlerdir. Yani aynı batında doğan kız ile erkek kardeş evlenmemiş; farklı batında doğanlarla evlenerek nesil çoğalmıştır. Nitekim Allah, Âdem’den Havva’yı nasıl ona eş olarak yarattıysa, farklı zamanlarda doğan bu kardeşleri de birbirine yabancı suretinde yaratmaya kadirdir.
Bir şeyin helal veya haram olması, tamamen Allah’ın emriyle ilgilidir. Çünkü bir iş, Allah yasakladığı için kötüdür; Allah emrettiği için iyidir. Âdem Aleyhisselam’a indirilen şeriat gereğince bu çapraz evlilikler zaruret gereği helal kılınmıştı. Neslin devamı sağlanınca bu hüküm kaldırıldı; amca, hala, dayı ve teyze çocukları ortaya çıkınca kardeşlerin evlenmesi ebediyen haram kılındı.
Helal ve Haramın Ölçüsü Allah’ın Emridir
Âdem’in çocuklarının evliliğini kabullenemeyenlere şu soruyu sorunuz:
“Allah meleklere, Âdem’e secde etmelerini emrettiğinde, melekler haram ve küfür olan bir şey mi yapmış oldular?”
Onlar “Allah’tan başkasına secde edilmez” derler. Oysa Allah, meleklere Âdem’e secde etmelerini emretmişti. İblis bu emri reddedince kâfir oldu ve huzurdan kovuldu. Demek ki Allah bir şeye helal derse o helaldir; haram derse o haramdır. Aynı fiil, farklı bir zamanda emredildiğinde itaat; yasaklandığında ise isyandır.
Dolayısıyla Âdem’in çocuklarının çaprazlama evliliği o gün helal idi; bugün ise ebediyen haramdır. Zira Allah böyle hükmetmiştir. İnsan için yapılacak tek şey, O’nun emrine teslim olmaktır.
Şeriatların Farklılığı
Allah-u Teâlâ, her ümmete farklı hükümler vermiştir. Kimi zaman bir ümmete helal kılınan bir şey, diğerine haram kılınmıştır. Çünkü helal ve haramı belirleme yetkisi yalnızca Allah’a aittir. Nitekim Kur’an’da şöyle buyrulur:
“Ve benden önce indirilmiş olan Tevrat’ı doğrulamak ve size yasak edilenlerin bir kısmını helâl kılmak amacıyla gönderildim. İşte, Rabbinizden size mucize getirdim, o hâlde Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin!” (Al-i İmran, 3/50)
Bu ayetten anlaşıldığı üzere, önceki ümmetlerde yasaklanan bazı şeyler bu ümmete helal kılınmıştır. Örneğin hayvanların iç yağları bir dönem Yahudilere haram kılınmışken, bize helal kılınmıştır. Bu yasak, bütün zamanları kapsayan evrensel bir hüküm değil, sadece Yahudilere yönelik bir cezaydı. Nitekim En’âm suresinde şöyle buyrulmaktadır:
“Yahudilere bütün tırnaklı hayvanları haram kılmıştık. Bir de, inek ve koyunların içyağlarını -sırt ve bağırsaklarına yapışmış yahut kemiğe karışmış yağlar hariç- onlara yasaklamıştık. Bu; azgınlıkları yüzünden onlara verdiğimiz bir cezadan ibaretti. Elbette biz, doğruyu söylüyoruz!” (Enam, 6/146)
Ganimet de önceki ümmetlere haram iken, bu ümmete helal kılındı. Yine Yahudiler ibadetlerini yalnız havralarda, Hristiyanlar kiliselerde yapabilirken, bu ümmet için bütün yeryüzü ibadetgâh kılındı.
Birden Fazla Âdem İddiası
Allah-u Teâlâ, Âdem’in insanlığın atası olduğunu Kur’an’da açıkça bildirmiştir. Buna rağmen “birçok Âdem vardı” diyenler, ayetleri tahrif ederek bâtıl iddialar ileri sürmektedirler.
Araf suresinde şöyle buyrulmaktadır:
“Evet, sizi yarattık, sonra size şekil verdik ve meleklere, Âdem’e secde edin, dedik. Bunun üzerine hepsi derhâl secde ettiler, ancak İblis hariç secde etmekten kaçındı.” (Araf, 7/11)
Bu ayette geçen “sizi yarattık” ifadesini bazıları yanlış yorumlayarak birden fazla Âdem’in varlığını iddia etmektedir. Oysa burada Arap dilindeki “iltifat sanatı” söz konusudur. Yani cümlede şahıs ve zaman geçişleri yapılır. Buradaki “sizi yarattık” ifadesi, “atanız Âdem’i yarattık” demektir. Eğer bu sanat dikkate alınmazsa, bütün insanların yaratılıp meleklere secde ettirildiği gibi yanlış bir anlam çıkar ki bu doğru değildir.
Dolayısıyla “birçok Âdem vardı” iddiası, ayetleri tahrif ederek ortaya atılmış bir batıldır. Bu tür yorumlar, Yahudilerin yaptığı tahriflerin benzeridir. Allah, böyle sapkın iddialar uyduranları kahretsin.
Müsennif VELİOĞLU
Yol Gösterenler ve Yoldan Saptıranlar
İslami Okul Okulların En Önemlisi