Allah’ın helal kıldığını helal, haram kıldığını da haram kabul etmeyen kimselerin Müslümanlık iddiası boş bir sözdür. Onların durumu; çölde yolunu kaybedip susuzluktan serap görenlerin hâline benzer.
Allah-u Teâlâ şöyle buyurmaktadır:
“Ey iman edenler! Allah’ın size helâl kıldığı o temiz ve hoş nimetleri haram kılmayın; sınırı da aşmayın! Allah, sınırı aşanları sevmez.” (Maide: 5/87)
“Kendilerine Kitap verilenlerden, Allah’a ve ahiret gününe inanmayan, Allah’ın ve Rasulullah’ın haram kıldığını haram kabul etmeyen ve Hak dini din olarak benimsemeyen kimselerle, alçalmış bir hâlde, kendi elleriyle vergi verinceye kadar savaşın!” (Tevbe: 9/29)
Allah’ın helal kıldığını helal, haram kıldığını haram kabul etmeyenler; Allah’ın hükümlerine başkaldırarak küfre sapmış olurlar. Allah’ın kulları için helal kıldığı çok eşli evlilikleri hor gören, kınayan ve yasaklayan kimseler, Allah’a karşı isyan bayrağı açmış demektir. Bu tutum, onların kalplerinde iman ve ahlak zafiyeti bulunduğunu gösterir.
İnandıklarını söyledikleri değerlerin, yaşadıkları hayat tarzıyla hiçbir ilgisi kalmamıştır. Allah ve Rasulü’ne iman ettiklerini iddia ederler, fakat Allah’ın hükümlerini kınar, hor görür ve yasaklamaya kalkışırlar. Allah’ın en adil hükmü vereceğini bilirler, ama işlerine gelmediği için kabul etmezler. Oysa Müslümanlar olarak, Allah’ın hükümleri hoşumuza gitse de gitmese de, nefislerimize ağır da gelse şu sözü dememiz gerekmez mi: “İşittik ve itaat ettik.”
Oysa inananlar, aralarında hakem olsun diye Allah’a ve Rasulü’ne çağrıldıkları zaman, ancak ve ancak “İşittik ve itaat ettik!” diye cevap verirler. İşte kurtuluşa erecek olanlar, yalnızca bunlardır. (Nur: 24/51)
İnsan Fıtratıyla Savaş
Özellikle evli kadınlar, çok eşli evliliğe şiddetle karşı çıkarak kısa vadede bir zafer kazandıklarını zannedebilirler; ancak uzun vadede zarara uğradıklarını fark edemezler. Daha da önemlisi, Allah’ın helal kıldığı meşru bir evliliği kınayarak veya engellemeye çalışarak büyük bir günah işlediklerinin farkında mılar?
Bir gün bu kadınlar dul kalacaklar ve toplumda tabu hâline gelen tek eşlilik anlayışı sebebiyle evlenecek erkek bulmakta zorlanacaklar, belki de hiç evlenemeyecekler. Unutmamalılar ki, bu yanlış anlayış sadece kendilerini değil; kızlarını, torunlarını ve akrabalarını da etkileyecektir. Toplum olarak oluşturduğumuz “tek eşlilik tabusu” yüzünden evlenemeyen kadınların maruz kaldığı sıkıntıların ve düşebilecekleri günahların mesuliyeti, bu anlayışı savunan herkesin omzundadır.
Allah’a yemin olsun ki; evlenemediği için ailesiyle, ekonomik şartlarla, sosyal baskılarla boğuşan nice genç kızlar ve dul kadınlar vardır. Daha da acısı, evlenemediği için gayrimeşru ilişkilere sürüklenen veya kötü yollara düşen kadınların sorumluluğunu herkesin düşünmesi gerekir.
Bir anne ve babanın, yaşı geçmesine rağmen evlendiremediği kızları için yaşadığı ıstırabı kim anlayabilir? Herkes çevresinde bu acı gerçeği görebilir. O hâlde Allah’ın helal kıldığı çok eşli evliliğe direnen bu toplumun fertlerine, özellikle de hanımlara şunu hatırlatıyoruz:
Allah’ın yarattığı fıtratı değiştiremezsiniz.
Allah, yeryüzünde kadın nüfusunu erkek nüfusundan daima fazla yaratmaktadır. Savaşlar ve toplumsal felaketler bu dengesizliği daha da artırmaktadır. Çağdaş şeytanların zırvalarına uyup bütün evlilikleri tek eşlilik esasına dayandırırsak, evlenemeyen kadınların hakkını ve bu durumdan doğacak günahları kim üstlenecektir?
Utanılacak Şey Nedir?
Çok eşli evlilik utanılacak bir şey değildir. Utanılacak olan, Allah’ın haram kıldığı şeylerdir. Asıl utanılacak olan; evlenemeyen bir kadının bu sebeple harama düşmesidir.
Bir düşünün: Bir kadın için hangisi daha hayırlıdır?
- Müşrik, şahsiyetsiz, zinakâr bir erkeğin tek eşi olması mı,
- Yoksa mümin, muttaki ve namuslu bir erkeğin ikinci eşi olması mı?
İnsan, hem dünyasını hem de ahiretini düşünerek bu hesabı yapmalıdır. Çünkü biz hayal âleminde değil, imtihan dünyasında yaşıyoruz.
Allah-u Teâlâ şöyle buyurmaktadır:
Müşrik kadınlarla, iman etmedikleri sürece evlenmeyin. Özgürlüğünden yoksun inançlı bir kadın, müşrik bir kadından, —hoşunuza gitse bile— çok daha hayırlıdır. Ve müşrik erkeklere, onlar iman etmedikleri sürece kız vermeyin. Bir müşrik, gözünüze cazip görünsede, iman etmiş bir köle, ondan hayırlıdır. Çünkü o müşrikler sizi ateşe çağırırlarken, Allah, sizleri izniyle cennete ve bağışlamaya çağırıyor. İşte Allah, ayetlerini insanlara açıkça bildiriyor ki, düşünüp öğüt alabilsinler. (Bakara, 2/221)
Çağdaş Şeytanların Saldırısı
Çağdaş şeytanların çok eşli evliliklere karşı çıkmalarını anlamak zor değildir. Çünkü onlar ahlaksızlığı, iffetsizliği ve aile yapısını yıkmayı amaçlayan şer odaklarıdır. Bir kadınla sözde evlilik yapıp sınırsız sayıda kadınla zina eden bu ahlaksız güruh; İslam’ın aileyi koruyan hükümlerine savaş açmıştır. Onların yasaları ve gelenekleri, fuhuş ve zinayı çağdaşlık ve özgürlük olarak görür.
Küfür ehli için helal ve haram fark etmeyebilir. Ancak Müslüman olduğunu iddia edenlere soruyoruz:
Nereye gidiyorsunuz?
Kiminle neyi savunuyorsunuz?
Hani Allah’a ve Rasulü’ne iman etmiştiniz?
Hani Kur’an ve Sünnet sizin rehberinizdi?
Kâfirlerle aynı safta durarak Allah’ın helallerine savaş açmak, batıl ve haram şeyleri savunmak Müslümana yakışır mı? İman ettiğimiz Peygamber’in ve birçok sahabinin çok eşli evlilikler yaptığını bilmiyor musunuz? Müslümanların görevi, harama giden yolları kapatıp helal yolları açmak değil midir?
Adalet, İzin ve Huzur
Müslüman bir erkek, çok eşli evliliğin sorumluluğunu taşıyabileceğine ve adaletli olacağına inanıyorsa bu işe kalkışmalıdır. Aksi hâlde, hakkını veremeyeceği bir yükün altına girip huzurunu bozmamalıdır.
Yine Müslüman bir erkek, çok eşlilik söylemini hanımını huzursuz etmek için kullanmamalıdır. Bu, erkeğin şerefine yakışmaz.
Erkeğin evlenmek için eşinden izin alma zorunluluğu yoktur. Ancak aile huzuru, yanlış anlamaların ve fitnenin önlenmesi için böyle evliliklerin gizli yapılmaması tavsiye edilir.
Müslüman bir hanım ise kocasına sadece şu sözü söyleyebilir:
“Allah’tan kork, adil olacaksan bu işe kalkış.”
Müslüman kadınlar sadece kendi huzurlarını değil; sıcak bir yuvaya, meşru bir hayata muhtaç diğer kadınların da hakkını düşünmelidir.
İşte ey mümin kardeşim!
Allah’ın helal kıldığı bir şeyi haram sayma.
Fıtratın kanunlarına savaş açma.
Ve unutma: Başına neler geleceğini bilmiyorsun.
Müsennif VELİOĞLU
KADININ İZZETİ
İslami Okul Okulların En Önemlisi