Salı, 6 Cemaziyelevvel 1447

SAFİYYE BİNT HUYEY Radıyallahu anha

Safiyye Radıyallahu anha’nın asıl ismi Zeynep’tir. Miladi 610 yılında Medine’de dünyaya gelmiştir. Medine’nin üç Yahudi kabilesinden biri olan Benî Nadir’in reisi Huyey b. Ahtab’ın kızıdır. Annesi ise diğer bir Yahudi kabilesi olan Benî Kureyza’ya mensup Berre bint Semev’el’dir. Aynı zamanda İsrailoğulları’ndan peygamber olarak gönderilen Harun aleyhisselâm’ın soyundandır.

Evlilikleri ve Hayber Savaşı

Safiyye Radıyallahu anha ilk evliliğini Sellam İbn Mişkem el-Kurazî ile yapmıştır. Bu zat, hem meşhur bir şair hem de bir kumandan idi. Bir süre sonra ondan ayrılarak Kinane İbn Ebi Hukayk ile evlenmiştir. Kinane, Hayber’in en meşhur kalesi olan Şemmus Kalesi’nin kumandanıydı. Ancak Hayber, Müslümanlar tarafından fethedildiğinde Kinane öldürülmüş, Safiyye Radıyallahu anha da babası ve kardeşiyle birlikte bu savaşta yakınlarını kaybetmiştir. Kendisi ise Müslümanlara esir düşmüştür.

Araplarda reis veya hükümdarlara düşen ganimet payına “Safiyye” denilirdi. Zeynep Radıyallahu anha, Hayber Savaşı’nda Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem’in hissesine düştüğü için Safiyye ismiyle anılmaya başlanmıştır.

İslam’a Girişi ve Peygamberimizle Evliliği

Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem, Safiyye’ye İslam ve Yahudilik hakkında düşüncelerini sormuştur. Safiyye Radıyallahu anha şöyle cevap vermiştir:

“Ey Allah’ın Resûlü! Ben İslam’ı arzu etmiş ve sen beni davet etmeden önce seni tasdik etmiştim. Babam da senin davanın hak olduğunu biliyordu; fakat kavmiyetçiliği onu alıkoydu. Ben Allah’tan başka ilah olmadığına ve senin O’nun Resûlü olduğuna kesinlikle inanıyorum.”

Bu cevabın ardından Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem, Safiyye’yi azad etti. Ardından ister kavmiyle birlikte dönmesini, isterse kendisiyle evlenmesini teklif etti. Safiyye Radıyallahu anha evlilik teklifini kabul etti. Bunun üzerine sahabe, Safiyye’nin akrabalarını serbest bıraktı ve onlar da Müslüman oldular.

Bu evlilik hem birçok kişinin İslam’la tanışmasına vesile oldu, hem de bir cariyenin azad edilip, mehir bedeli yerine azatlığının nikâh akdine dahil edilmesine dair örnek oluşturdu. Aynı zamanda Safiyye Radıyallahu anha’nın Yahudi asıllı olması, Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem’in insanlar arasında ırk ve soy farkı gözetmeden adalet ve eşitlik temelinde davrandığının en güzel delilidir.

Diğer Hanımlarla İmtihanı

Safiyye Radıyallahu anha’nın Yahudi kökenli olması zaman zaman diğer hanımlar arasında konu edilmiştir. Aişe Radıyallahu anha ile Hafsa Radıyallahu anha, kendi soylarını hatırlatarak bu duruma üstü kapalı imalarda bulunmuşlardır. Safiyye Radıyallahu anha bu durumdan üzülerek Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem’e arz ettiğinde, Allah Resûlü şöyle buyurmuştur:

“Deseydin ya: ‘Benim kocam Muhammed, babam Harun, amcam Musa’dır!’ Benden nasıl daha hayırlı olabilirsiniz?”

Bu söz, onun hem soyca hem de iman bakımından şerefli konumunu ifade eder niteliktedir.

Zeyneb Bint Cahş Hadisesi

Hac yolculuğu sırasında Safiyye Radıyallahu anha’nın devesi hastalanmıştı. Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem, diğer bir hanımı olan Zeyneb bint Cahş Radıyallahu anha’ya, yanında bulunan fazla develerden birini vermesini istemişti. Fakat Zeyneb, “Yahudi’ye mi vereceğim?” diyerek olumsuz cevap vermişti. Bunun üzerine Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem, üç aya yakın bir süre onun yanına uğramamıştır. Bu olay, Allah Resûlü’nün ahlaki vakarının ve adalet ölçüsünün ne kadar hassas olduğunu gösteren ibretlik bir örnektir.

Faziletleri ve Vefatı

Safiyye Radıyallahu anha faziletli, ibadete düşkün, yumuşak huylu, cesur ve cömert bir kadındı. Sağlığında evini sadaka olarak bağışlamış, malını Allah yolunda harcamaktan çekinmemiştir. Halife Osman Radıyallahu anh kuşatıldığında, isyancılara rağmen ona yiyecek ulaştırmak için evinden Osman’ın evine bir tahta uzatarak su ve yemek göndermeye devam etmiştir.

Safiyye Radıyallahu anha’dan on hadis rivayet edilmiştir. Hicri 50 veya 52 senesinde, Muaviye Radıyallahu anh’ın halifeliği döneminde vefat etmiştir. Cenaze namazını Medine Valisi Said b. Âs kıldırmış ve Baki’ Mezarlığı’na defnedilmiştir.

Resûlullah’ın Bu Evliliğinden Çıkarılacak Dersler

Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem, bu evlilikle Yahudiler ile Müslümanlar arasındaki gerginliği yumuşatmayı ve hısımlık bağı yoluyla onları İslam’a ısındırmayı amaçlamıştır. Gerçekten de bu evliliğin ardından birçok Yahudi Müslüman olmuştur.

Safiyye Radıyallahu anha’nın Yahudi asıllı olması, Resûlullah Sallallahu aleyhi ve sellem’in ırk, soy ve kavim ayrımını reddeden evrensel bir adalet anlayışına sahip olduğunu göstermiştir.

Bugün Müslümanlar, kavmiyetçilik fitnesini ortadan kaldırmak için Allah Resûlü’nün bu örnek evliliğini rehber edinmeli ve İslam kardeşliği temelinde birlik oluşturmalıdırlar.

Müsennif VELİOĞLU 

KADININ İZZETİ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.