Şeytan, insanı altı aşamada saptırmaya çalışır. İlk aşamada başarılı olamazsa diğerine geçer; bu süreci, insan son nefesini verene dek sürdürür.
1 – Küfür ve Şirk
Şeytanın insanoğlunu saptırmadaki ilk hedefi küfür ve şirktir. Önce Allah’ı inkâr etmeye ve O’na ortak koşmaya davet eder. Çünkü insan küfre ve şirke düştüğünde, bütün amelleri boşa çıkar ve ebedî olarak cehennemde kalır. Bu, şeytanın en büyük hedefidir.
Allah-u Teâlâ şöyle buyurmaktadır:
“Doğrusu her kim Allah’a şirk koşarsa Allah ona cenneti haram kılmıştır…” (Maide: 5/72)
“Şüphesiz ki Allah kendisine şirk koşulmasını asla affetmez; bunun dışında kalan günahları dilediği kimseler için affedebilir.” (Nisa: 4/48)
Şirk, Allah’ın asla affetmeyeceği bir suçtur. Bu sebeple şeytan, ilk olarak insanı küfre ve şirke düşürmeye çalışır. Böylece insan, her şeyini kaybederek ebedî azaba mahkûm olur.
2 – Bid‘at
Şirke düşüremediği kişiyi, bu kez bid‘at olan şeylere davet eder. Bid‘at, aslen dinde bulunmadığı hâlde sonradan dine eklenen şeydir. Günah işleyen kişi, yaptığının kötü olduğunu bildiğinden tevbe etmeyi düşünebilir; fakat bid‘at ehli, yaptığı ameli doğru ve dinden zanneder, bu yüzden tevbe etmez.
Bid‘at, dinin tahrif edilmesine, batıl yollara sapmaya ve hatta şirke götüren tehlikeli bir yoldur. Bu nedenle günahlardan daha zararlıdır.
Selefin büyük imamlarından Sufyan es-Sevrî rahimehullah şöyle der:
“Bid’at şeytana günahlardan daha sevimlidir. Çünkü günahtan tevbe edilir, ama bid’attan tevbe edilmez.”
Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Kim bizim dinimizde olmayan bir şeyi ihdas ederse, o reddedilir.” (Buhârî, Sulh 5; Müslim, Akdiye 17,18)
“Allah, bid‘atini terk etmedikçe bid‘at sahibinin amelini kabul etmez.” (İbn Mâce, Sünnet, 7)
3 – Büyük Günahlar
Bid‘ata düşürmeyi başaramadığı kişiyi büyük günahlar işlemeye sevk eder. Büyük günah işleyenlere dünyada İslâm hukuku gereği had cezaları uygulanır; âhirette ise lanet ve şiddetli azap onları bekler.
4 – Küçük Günahlar
Şeytan, bu defa kişiyi küçük günahlar işlemeye teşvik eder. Küçük günahlar, büyük günahların altında yer alır; ancak ısrarla işlenirse artık ‘küçük’ olmaktan çıkar, büyük günaha dönüşür. Allah’tan korkan bir kul, günahı büyük–küçük demeden bütünüyle terk etmeli ve şeytanın tuzaklarından uzak durmalıdır.
5 – Mubahlara Daldırma
Şeytan, günah işletemediği insana bu kez mübah olan şeylerle vakit geçirtir. Mübah; yapıldığında sevap, terk edildiğinde günah olmayan şeylerdir: uyumak, oyun oynamak, gezmek gibi. Şeytan, kişiyi ibadetten alıkoymak, sevaplarını azaltmak ve cennetteki derecesini düşürmek için onu mübahlarla oyalamaya çalışır. Mübahın verdiği zevkle insan, birçok iyiliği kaçırır.
6 – Daha Faziletli Olanı Terk Ettirme
Mübahlarla oyalayamadığı kişiye şeytan bu kez daha faziletli olanı terk ettirmeye çalışır. Örneğin, Kur’ân okumaya niyet eden birine, sevabı daha az olan başka bir ameli cazip gösterir. Böylece kişi, sevabı yüksek olan ameli bırakıp daha az sevaplı olanı yapar. Bu şeytanın son hamlesidir.
İbn Kayyım (rh.a.) şöyle der:
“Şeytan, insanı bu altı aşamada saptırmaya çalışır. Bu hileleri bilen bir insan, şeytanın nereden yaklaşacağını kestirir, tedbirini alır ve mücadele eder.”
Allah Teâlâ hepimizi şeytanın hilelerinden ve aldatmalarından muhafaza eylesin. Âmin.
Müsennif VELİOĞLU
Yol Gösterenler ve Yoldan Saptıranlar”
İslami Okul Okulların En Önemlisi