Salı, 6 Cemaziyelevvel 1447

İbretlik Bir Olay

 

Komşumuzun on iki–on üç yaşlarında bir kızı vardı. Kızın erkek arkadaşlarıyla sokaklarda ve parklarda dolaştığını gören komşular, durumu iyi niyetle annesine ilettiler. Ancak uyarılar dikkate alınmadı. Aradan birkaç ay geçmeden kız kayboldu. Yapılan aramalar sonucunda, kızın erkek arkadaşıyla evlenmek için birlikte başka bir şehre kaçtığı anlaşıldı. İki genç bulunduğunda, kızın dört-beş aylık hamile olduğu ortaya çıktı.

Kanunlar, on sekiz yaşından küçük olanları “çocuk” sayıyor; bu yaşın altındaki evlilikleri ise yasaklıyor. Fakat bu durumda mesele “evlilik” mi, yoksa “zina” mı sayılacaktır? On iki yaşındaki bir gencin yaşadığı bu hadise karşısında yasanın çözümü, “bekleyin, 18 yaşına kadar evlenemezsiniz” demekten öteye geçemiyor.

Komşumuzun yaşadığı olayda aileler, polis ve yargı kendi kanunlarını “kitabına uydurarak” meseleyi kapattılar. Gençlerin düğünü yapıldı, ahali ise sessizce razı oldu. Çünkü ortada ne atılabilecek bir günahkâr ne de satılabilecek bir çözüm vardı.

Eğer kanun tam anlamıyla uygulansaydı, erkek cinsel istismar suçundan hapse girecek; kız devlet korumasına alınacak, hamileliği kürtajla sonlandırılacak veya çocuk babasız büyüyecekti. Olay, “zararın neresinden dönülse kârdır” anlayışıyla örtbas edildi. Komşu birkaç ay sonra torun sevmeye başladı; oysa kâğıt üzerinde hâlâ “çocuk doğuran bir çocuk” tan söz ediliyordu. Bu tablo, çağdaş yasaların acziyetini açıkça ortaya koymaktadır.

Ne yazık ki bu olay münferit değildir. Benzer hadiseler her gün yaşanmakta olduğunu o gün bizde öğrendik, gizli zinalar, gizli doğumlar ve kürtaj vakaları toplumu içten içe çürütmektedir. Bu ifsadın asıl müsebbipleri, Allah’ın hükümlerini yok sayarak kendi heva ve hevesleriyle yasa yapanlardır. Çünkü Allah’ın koyduğu sınırları aşan her toplum, sonunda kendi eliyle kendi düzenini yıkar:

“Kim Allah’ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir.” (Mâide, 5/45)

İnsanlığı ifsad eden küresel Siyonist şer odakları bununla da kalmamış, son yıllarda “çocuk yaşta evlilik”, “kadın özgürlüğü”, “bireysel cinsiyet kimliği” gibi kavramlarla ahlâksızlığı meşrulaştırma çabasına girmişlerdir. Böylece iffet, aile ve evlilik gibi ilahî müesseseler hedef alınmış, toplumun temel yapısı sarsılmıştır.

Hele bir bakın şu rezalete: Allah’ın yasakladığı zinayı normalleştiren bir düzen, helâli tercih edenleri suçlu ilan etmektedir. Bu, sadece kanunların değil, vicdanların da bozulduğunun göstergesidir.

Çözüm Önerileri

  1. İlahi Yasaların Ölçü Alınması:

Toplumsal düzenin temeli Allah’ın koyduğu ölçüler olmalıdır. Kur’an’da evlilik yaşı değil, biyolojik olgunluk ve rıza esas alınmıştır. Bu yüzden yasal düzenlemeler, kültürel ve coğrafi şartlar gözetilerek fıtrata uygun biçimde yeniden değerlendirilmelidir.

  1. Evliliğin Kolaylaştırılması:

Meşru evlilik yolları kolaylaştırılmalı, evlenmek isteyen gençler ekonomik ve sosyal olarak desteklenmelidir. Nikâhın önündeki bürokratik engeller kaldırılmalı; aile kurumunu koruyan yasalar güçlendirilmelidir.

  1. Zinanın Yeniden Suç Sayılması:

Toplumsal çürümeyi önlemenin en etkili yolu, zinayı suç kapsamına yeniden almaktır. Bu hem caydırıcı bir tedbirdir hem de toplumu ahlaksızlığa karşı korur.

  1. Ahlâk ve Değerler Eğitimi:

Okullarda ahlâkî ve dinî bilinç yeniden güçlendirilmelidir. Gençlere sadece bilgi değil, iffet, merhamet ve sorumluluk şuuru da kazandırılmalıdır.

  1. Medya Denetimi ve Aile Desteği:

Medyada müstehcen içeriklere sınırlama getirilmeli; aileler bu konuda bilinçlendirilmelidir. Devlet politikaları, aileyi ve çocukları koruma merkezli bir çerçevede şekillenmelidir.

Sonuç

Bu olay bize, kanunla adaletin her zaman aynı şey olmadığını göstermektedir. Beşerî yasalar, ilahî ölçülerden koptuğunda adalet değil zulüm üretir. Bugün “çocuk” denilen birçok genç zinayla ifsat olurken, nikâh kıyıp helali seçenler cezalandırılmaktadır. Bu, çağdaş cahiliyenin en acı tablosudur.

Gerçek çözüm, insanın hevasına değil, Hakk’ın hükmüne dönmektedir. Çünkü Allah’ın hükmü olmadan yapılan her yasa, sonunda toplumu helake sürükler.

Müsennif VELİOĞLU 

KADININ İZZETİ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.