Sövüyor musun? Diliniz küfre mi alıştı? Bu okuduklarınız sizi kendinize getirecek….

“Cennet, fuhuş konuşan ve fuhuş yapan (ayıp şeyleri konuşup yapan) kimselere haramdır.”
İbni Ebi’d-Dünya, Edebu Lisan 322

“Mümin kimse ; ayıpları söyleyen, lanet eden, fuhuş konuşan kimse değildir. ”
İbn Hanbel Müsned 3708 , İbn Hibban, Sahih 194 : Beyhaki , Şuabul-iman 4771

Hz. Peygamber ( sav ) Bedir’de öldürülen müşriklere küfür etmeyi yasaklayarak şöyle buyurmuştur: Onlara sövmeyin. Çünkü söylediklerinizden onlara herhangi bir şey gitmez. Fakat dirileri (onların akrabalarını) üzmüş olursunuz. İyi bilin ki çirkin ve kötü konuşmak bayağılıktır. ”
İbn Ebi’d-Dünya Edebu Lisan 320; İbn Asakir, Tarihu Dımaşk 42508

Amr b. Sa’d (ra) “, babası Sa’d’a gelerek bir ihtiyacını istedi. Bu münasebetle ihtiyacını istemezden önce bir konuşma yaptı. Sa’d kendisine dedi ki : Ben hiçbir zaman senin ihtiyacından bugün uzak olduğum kadar uzak olmadım. Ben Hz. Peygamber (sav) ‘in şöyle dediğini duydum: “Öyle bir zaman gelecek ki sığırların dilleriyle ot geveledikleri gibi insanlar da konuşmayı o şekilde geveleyeceklerdir.” İbn Hanbel, Müsned 1455, İbni Ebi’d – Dünya, Edebu Lisan 147

“Dört kimsenin cehennemde çektikleri azaptan cehennemlikler bile üzülürler. Hamim ile Cahim arasında koşar dururlar. ‘Vay halimize, helak olduk’ derler. Bunlardan birinin ağzından irin ve kan akar. Ona denir ki: ‘Şu uzaktaki adamın durumu nedir ki, bizim içinde bulunduğumuz eziyete rağmen bizi rahatsız etmektedir? ‘O da cevap olarak şunları söyler: O adam dünyada çirkin ve pis olan her sözü dinler, cinsi münasebetten zevk aldığı gibi, o sözlerden zevk alırdı.
Taberani, Mu’cemu’l-Kebir 7080; Íbni Ebi’d-Dünya, Edebu Lisan 184.

“Ey Aişe! Eğer fahiş konuşma bir insan olsaydı, muhakkak kötü bir insan olurdu.”
Taberani, Mu’cemu’s-Sağir 675; İbni Ebi’d-Dünya, Edebu Lisan 331

“Ağız bozukluğu ve ayıp şeyleri konuşmak münafıklık huylarındandır.”
İbn Hanbel, Müsned 21724; Taberani, Mu’cemu’l-Kebir 7354.

#DİKKAT_EDİN

“Allah Teâlâ, fahiş konuşan, fahiş konuşmak için kendisini zorlayan ve çarşılarda bağıran bir kimseyi sevmez.”
Buhari, Edebü’l-Müfred 308; ibni Ebi’d-Dünya, Edebu Lisan 337.

“Çirkin konuşmanın ve karşılıklı fahiş hareketlerde bulunmanın İslâm’da yeri yoktur. İnsanların İslâm yönünden en güzelleri, ahlaken en güzel olanlarıdır.”
Ahmed İbn Hanbel, Müsned 6334; Taberani, Mu’cemu’l-Kebir, 2036.

“Takvadan ayrılma. Eğer bir kişi sende olan bir kusurunla seni kınarsa, sen onu onda bulunan bir kusurla kınama! Bu takdirde onun günahı ona olur, ecri de senin olur. Sakın hiçbir şeye küfretme!”
Mirkatü’l Mefatih Şerhi Mişkatü’l Mesabih, 4855

“Sövüşen iki kişi, şeytan gibidir. Onlar köpek gibi hırlaşır, yalan söyler ve ayrılırlar.”
Ahmed ibn Hanbel Müsned 17148; Sahih İbni Hibban 5844.

“Mümin bir kimseye sövmek fasıklıktır, onu öldürmek ise küfürdür.”
Buhari, Iman 36; Müslim İman 64

“Birbirine küfreden iki kişinin küfürlerinin mesuliyeti onlardan ilk başlayana aittir. Ta ki, zalimin dediklerinden fazlasını mazlum deyinceye kadar …”
Ebu Davud, Edeb 42; Buhari Edeb: 44; Tirmizi, İyilik 1981.

“Anne ve babasına küfreden kimse melundur!”
Ahmed İbn Hanbel Müsned 2624. Taberani, Mu’cemu’l-Kebir 11410: Beyhaki Şuabü’l-iman 5058

“Kişinin anne ve babasına küfretmesi, büyük günahlarının en büyüğüdür!”
Buhari, Edeb 5628; Ebu Davud, Edeb 5141.

Ashab, ‘Ey Allah’ın Resulü! Kişi nasıl anne ve babasına küfreder? “Deyince, Hz. Peygamber [sav],
“Kişi, karşısındakinin babasına küfreder, o da onun babasına küfreder. Dolayısıyla kendi babasına küfretmiş olur! “Dedi.
Müslim, İman 130: Ahmed İbn Hanbel Müsned 6493.

İmran b. Husayn (r.a) şöyle anlatıyor: Hz. Peyvamber [s.a.v], ​​bir seferde bulunuyordu. Devesine kızan Ensar’dan bir kadın, deveye lanet okudu. Bunun üzerine Hz. Peygamber [s.a.v] şöyle dedi: “Sırtında bulunan şeyleri alıp, deveyi salın, zira ona lanet okundu.”
Müslim, Bir 4705; Ahmed İbn Hanbel, Müsned 19410.

“Kimse kimseyi ne küfürle ne de fiskla suçlamasın. Çünkü o kişi, suçlayanın dediği gibi değilse, o suç suçlayana döner.”
Buhari, Edeb 5698: Müslim, İman 61.

˜
” Kişi , yanında oturan arkadaşlarını güldürmek için bazen bir söz söyler . O söz yüzünden Süreyya yıldızından daha uzak bir mesafeden ateşin içerisine yuvarlanır. ”
Beyhaki , Şu’abül – Iman 4484 : Abdullah b . Mübarek 934

 

Peki nasıl temizleneceğiz?

İşte ağzımız alışınca ne yapmalıyız…Bunun çözümü de var tabi…

Allah’ı sevmenin göstergesi onu çok anmak…
Rabi İbn-i Enes bazı arkadaşlarından rivayetle şöyle demiştir: “Allah’ın sevgisinin alameti zikrini çok yapmaktır, çünkü sen bir şeyi seversen zikrini çoğaltırsın.”

Fetih el-Musilî şöyle demiştir: “Allah’ı seven, göz açıp kapayıncaya kadar bile Allah’ın zikrinden gafil olmaz.”

Hakikaten bu çok doğru insan Allah’ı anınca gerçekten çok seviyor. Ara sıra kafanı göğe kaldırıp Rabbim deyip tebessüm ediyor….

Zü’n-Nûn şöyle demiştir: “Kimin kalbi ve dili zikirle meşgul olursa Allah onun kalbine kendisini arzulama isteği koyar.”
İbrahim İbn-i Cüneyd şöyle demiştir: “Kişinin Allah’a olan sevgisinin alameti; kalp ve dil ile zikre devamıdır. Kişi Allah’ın zikrine önem verirse bu onun sevgisini ifade eder.”
Selefin bazısı münacatında diyordu ki: “Kahramanlar kahramanlıklarından usansa da seni sevenler sana münacat ve zikirden asla usanmazlar.”

Sahabe Selef günde 100bin zikir çekerdi..Biz namazlardan sonra bile çekmeye üşeniyoruz. Günlük virtlerden uzak duruyoruz… Kalbimiz de böyle zayıflıyor…
.

Umeyr b. Hani’e: “Senin lisanının gevşediğini görmüyoruz, acaba her gün kaç tesbih yapıyorsun?” diye soruldu. O şöyle dedi: “Parmaklarımın hata etmesi hariç, yüz bin.”

Bu konuda ilginc bir şahitlik var

Halid b. Ma’din, Kuran okuyuşu hariç her gün kırk bin tesbih çekiyordu… Kendisi vefat ettiğinde yıkanmak için sedire konuldu da, parmağı hâlâ tesbih çeker gibi oynuyordu.”

Allah’a tedik çeken ya da zikir çeken bir parmakla kavuşmadıkça kurtuluşumuz zor

İbni Sirin’in yaptığı zikir genellikle: “Subhanallahi’l-azîm, subhanallahi ve bihamdihi” zikri idi.
Sufyân es-Sevrî bir şiirinde söyle dedi:
“Bunca zikretmeme sebep unutmam değil seni;
Ne yapayım dilim kendiliğinden anıyor seni…”
Zü’n-Nûn dedi ki: “Dünya ancak O’nun zikriyle, ahiret ancak onun affıyla, cennet te ancak onun görülmesiyle güzel olur..

(Zikirle ilgili nakillerin tamamı İbn-i Receb el-Hanbelî’nin “Camiu’l-Ulûm ve’l-Hikem” adlı kıymetli eserinden alınmıştır.)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.