Perşembe, 16 Şevval 1445

Güvercin beslemek günah mıdır?

Soru: Güvercin beslemek günah mıdır? Bazı yorumları ve hadisleri ve açıklamaları okudum. Hadisler mevcut ama kimisi de caiz görüyor. Bu da kafa karışıklığına neden oluyor. Konu hakkında aydınlatır mısınız?

Cevap:
Güvercin meselesi hakkında bunun caiz olmayacağına dair hadisler mevcuttur. Ebu Davud’da geçen hadiste nasla yasaklanan meysir içine “güvercinlere ıslık çalmak” da dahil edilmiş Allah Rasulu Muhammed s.a.v bunu kumar oynamak gibi büyük bir haramla beraber zikretmiştir.

 ثلاث من الميسر: القمار، والضرب بالكعاب، والصفير بالحمام [“والضرب بالكعاب”: اللعب بالنرد. “والصفير بالحمام”: دعاؤها (بالصفير) ليلعب بها]ـ التخريج (مفصلا): أبو داود في مراسيله عن يزيد بن شريح التيمي تصحيح السيوطي: حسن

Yezid ibni Şüreyh eş Şamî (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilen: “Üç şey meysirdendir, (bunlar da) kumar, zar atmak ve güvercine ıslık çalmak.” (Ebu Davud, Merasil, No:518, Sh.350) Bu hadis sıhhat yönüyle kuvvetli olup hasen derecesindedir.

Bu hadis konusunda acaba burada maksat ıslık çalma mı yoksa güvercinler mi diye irdelendiyse de Allah Rasulü ıslığı güvencine atf ile zikrettiği ortada olup bunun böyle olduğunu kavileştiren başka hadisler de mevcuttur. Güvercin peşinde ıslık çalmak güvercin uçurmak, ona takla attırmak olarak şerhedilmiştir. Çünkü güvercini uçuran ve takla attıran adam ıslık çalar.

Bazılarının Enes r.a’den gelen “nugayr” hadisini göstererek kafeste kuş beslemesini güvercin bakmaya delil olarak sunmaktadırlardır ki bu hadis bu delilili çürütmeye yeterlidir. Çünkü kafesteki kuş değil uçurulan kuş burada açık bir şekilde zikredilmiş, bu kuşun nevinin adı da verilmiş “tayr” denerek genel bir kuş değil “hammam” denilerek özellikle güvercin türünün ismi zikredilmiştir. Meselenin güvercine munhasır olduğu açıktır. Aşağıda Nugayr hadisi tekrar ele alınacaktır. 

Bu işlere yakın olanlarca da bilinir ki güvercin yetiştiriciliği diğer hayvan yetiştiriciliğinden daha şiddetli duygulara sebep olur. Bazı ruh tabiplerince bu “tutkunun ötesinde bir hastalık” olarak tanımlanmıştır. Hadislerde de buna temas vardır. Nitekim güvercin bakan adam kuşu uçurur ve onu izlemeye koyulur. Ve bunu günlük vird edinir. Onun başında zaman öldürür. Bunun yanında ona harcamalar yapar. Güvercin sahası ise onun satın almaktan yetiştiriciliğine kadar başta hadiste de anıldığı üzere kumar olmak üzere bir çok harama teşvik edildiği aşikardır. Yine kuş mezatları ve çekilişlerle bir çok İslam ülkesinde güvercin tutkunları harama sürüklenmektedir.

Rasulullah s.a.v şu hadislerinde güvercin uçurmaya dair kişiyi cezbeden peşine insan takan hasta eden bir şey olduğuna vurgu yapmaktadır:

عن أبي سلمة، عن أبي هريرة أن رسول اللّه صلى اللّه عليه وسلم رأى رجلاً يتبع حمامة، فقال: “شيطانٌ يتبع شيطانةً”.

Ebu Hureyre (Radıyallahu Anh) dan rivayet edildiğine göre, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) güvercinin peşine düşen (onunla oynayan) bir adam gördüğünde: “(Şu adam) şeytanı takibeden bir şeytandır.” buyurdu. (Ebu Davud, Edep:65, No:4940, 2/703, İbni Mace, Edep:44, No:3765, 2/1238, Beyhakî, Sünen-i Kübra, Şehâdât:54, No:20941,10/360, Ahmed ibni Hanbel, Müsned, No:8551,3/252)

Görüldüğü gibi Allah Rasulü burada güvercini şeytan olarak nitelendirmiştir. Çünkü şeytan insanı aldatır, kandırır ve peşinden sürükler. Tıpkı bundaki gibi kişi şeytan çarpmışcasına güvercine müptela olur onu takip eder. Bu takibiyet uçuşundan başlayarak onunla ilgili herşeyi içine almaya başlar ve genişler… Bütün bu sayılanlar insanı gaflete sürükleyen meraklardır. İnsanın bunlardan uzak durması hasebiyle en küçük dille alimler bunun bakılmasını mekruh saymıştır. Uçurulması ise tehlikenin can alıcı yönünü ve kişinin bağlanma noktasını gösterir ki cumhur ulema buna cevaz vermemiştir. Çünkü İslam’ın ilk dönemlerinde dahi buna dair elimize ulaşan hadislerle birlikte uygulama ve bilgiler de mevcuttur.
Hz. Osman r.a’ın hilafeti döneminde “her hutbede” mutlaka “köpeklerin öldürülüp, güvercinlerin kesilmesini” emrettiğine dair rivâyetler bulunmaktadır. Her hutbede oluşu mübalağa olmayıp döneminde bu hastalığın varlığına ve ehemmiyetine işarettir.
İbni Kayyım rahimehullah Süfyan’dan: “Cülahik (denen bir atma aleti) ve güvercin ile oynamanın, Lût kavminin eğlencelerinden olduğunu işittik” dediğini nakleder. İbni Kayyım, bu ve benzeri rivayetler dışında, “halkın mahremiyetine ıttılaya sebep olur” gerekçesiyle damlar üzerinde güvercin kovalayarak eğlenmekten men etmeyi “veliyyü’l-emrin / (yani devlet başkanının – ya da bölge yöneticisinin) vazifeleri” arasında saymıştır.

Güvercine şeytan denilmesine ilişkin hadisin şerhine dair  alimlerin “güvercinin arkasından giderek onunla oynayan kişiye de şeytan denilmesi; faydasız şeyle meşgul olup şeytanın peşine düşmek suretiyle hak yoldan uzaklaşmasından kinaye” olduğunu söylemişlerdir. Güvercine bizzat ismi anılarak şeytan denilmesinin sebebi ise, güzel sureti ve tatlı namesiyle insanı peşine düşürmesi,  İnsanın gafletine ve Allah’ı anmaktan uzaklaşmasına vesile olmasıdır. denilmiştir.(Ahmed Abdurrahman el Bennân, el Fethu ‘r-Rabbanî, 17/228)

Bazı alimler güvercin bakmanın ve kümeslerinde meşguliyetin unutkanlığa sebebiyet vereceğini söylemişlerdir. Bunun tecrübeyle de sabit olduğunu zikredilmektedir. Aynı zamanda alimler sadece selef döneminde ait değil geçmiş ümmetlerde de güvercin ile meşguliyetin zemmedildiğini rivayete göre Firavun hanedanının oyunlarının kuşlar olduğunu, halkalarını bununla uyuttuklarını söylemişlerdir.

Bazı alimlerin sırf güvercin bakmak adına yer veya balkon kiralamanın caiz olmadığına dair fetvaları mevcuttur. Buna göre sırf bu iş için bir yer alınmaz kiraya da verilmez…

İlk dönem tefsir alimlerinden İmam Mücahid (Rahimehullah) Şuara suresinde geçen :  “أَتَبْنُونَ بِكُلِّ رِيعٍ آيَةً تَعْبَثُون” “Siz her yüksek yerde bir alâmet bina edip eğlenir misiniz?” ayeti kerimesinin güvercinler için yapılan yüksek yerler olduğunu söyleyerek “Zemmedilen yüksek yerlerde yapılan binalar güvercin binalarıdır” demiştir.(Şuara Suresi:128. ayet) (Taberî, Camiu’l-Beyan, No:26700, 9/461, İbni Ebid Dünya, Mevsû’a, 1/84) Bu yüksek kule ve binalar 13. yüzyıl Avrupası’nda da oldukça yaygın olarak inşaa edilmekteydi. Güvercin kuleleri şeklindeki bu yerler halen Floransa da tarihi binalara ek olarak yer almaktadır. Ayrıca Kahire’de halen güvercin kuleleri yaygındır.

manuel-alvarez-diestro-pigeon-farming-towers-cairo-designboom-01
Fotoğrafçı Manuel Alvarez Diestro’nun Kahire’de çektiği güvercin kuleleri resimleri.

 

Buraya kadar anlattıklarımızdan yola çıkarsak güvercin beslemek (ki hadisteki işaret edileni ile uçurmak daha yerinde bir kelimedir) malayani ve faidesiz olduğu, ibtila etme yönünün bulunduğu, insanı şeytanın adımlarının takipçisi yaptığı gerekçesi ile yasaklanmıştır.

Güvercinin uçurmak harici olarak et ve yumurtasından yaralanmaya eğitilmesi suretiyle çeşitli işlerde kullanmaya dair ise alimler cevaz vermişlerdir. İmam Nevevî : “Yavru ve yumurta elde etmek veya yalnızlığa karşı ünsiyet bulmak, mektup taşıtmak gibi maksatlarla güvercin beslemek caizdir. Hiçbir keraheti yoktur. Fakat uğur çıkarmak maksadıyla onunla meşguliyet ise, sahih görüşe göre mekruhtur. Buna bir de kumar ve benzeri haramlar inzimam ederse, o kimsenin şahidliği reddedilir.” demiştir.  Buradaki yalnızlığa ünsiyeti balkonlarda güvercin bakmaya delil almamak gerekir. Çünkü imamın uçurmayla ilgili hadislerden sonra bunun cevazı olmadığına ilişkin açıklamasının akabinde bu açıklamayı yapmış olması bundan kastının omuzda papağan v.b kuşların bakıldığı gibi alıştırarak yalnızlığını giderilmesi olduğudur. Çünkü kişi yalnızlığını yanındaki ile giderir. Bahçesinde kedi besleyen içinden daha ziyade evinde kedi besleyen için “yalnızlığını giderme” ibaresi doğru olur. Kümes ve ağıllarda yaşayanlar için de aynı şey söylenebilir.

İmam Nevevi’nin açıklamasında yer alan uğur çıkarmak ise cahiliye döneminde dilek tutup kuş salmak suretiyle yapıla gelen bir ameldir ki benzerleri bugün de yapılmaktadır. İnsanlar adet haline getirerek Arap milli bayramlarında barış temenni ise kuş salmaları Filistin’i özgürleştirmeye yetmemiştir.

Nugayr hadisi tahlili

Yukarıda da işaret ettiğimiz üzere Nugayr hadisinin güvercin meselesine delil alınamayacağı açıktır.  Çünkü güvercin ismi ile münhasırdır. Enes R.a’dan nakledilen nugayr hadisinde geçen kuş ise serçe boyunda, boynunda kırmızı halkası bulunan, kırmızı sivri gagası olan bir kafes kuşudur. Buhari’de de geçen hadis şu şekildedir:
Enes bin Mâlik (Radıyallahu anh)’dan; Şöyle demiştir:
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bize katılır (ve güler yüzle bizimle şakalaşır)dı. Hattâ (kuşu ölen)küçük bir kardeşime; “Ey Ebû Umeyr, Nugayr (kuşcağız) ne oldu?” der (şakalaşır)di. Vekî demiştir ki: O, (nugayr ile) bîr kuş kasdeder ki Enes “in kardeşi onunla oynardı. (Tirmizi, Edeb, Bab 24, Hadis no: 3720)

Görüldüğü gibi bu hadisin güvercin uçurmaya yorulacak bir yanı olmadığı gibi hadislerde de kuşları bakmak-beslemekten daha ziyade vurgu güvercin uçurmaya yöneliktir. Yoksa kuşlara yem vermek onları tedavi etmek ya da onlardan istifade yasaklanmış birşey değildir. İlgili hadisler güvercin uçurma hastalığına işaeret eder ki daha önce ruh tabiplerince bunun böyle tabir edildiğini de zikretmiştik.

 

 

Uçurmanın zararına ilişkin hadisler ışığında alimler bir çok açıklamalarda bulunmuşlar, diğer kuşlarla güvercinin arasını ayırmaya özen göstermişlerdir. Suyuti’nin eserlerini şerhi ile tanınan Feyzul Kadir sahibi Münâvî çocukların kuşlarla oynamasında herhangi bir sakınca olmadığını belirttikten sonra, hadislerde uçurmaya yönelik ibarelerden dolayı, kanat tüylerinin kesilmiş yada bağlanmış olması şartını koşmuştur. Bunun aksinin ise :”tetayyur(uçurma) ve müsâbakaya” neden olacağını belirterek mekruhluktan haramlığa yol alışına işarette bulunmuştur.

Sonuç olarak güvercin ismi ile özel olarak zikredilen bir kuş türüdür. Uçurmasının caiz olmadığını gösteren hasen ve sahihtir. Bunları gıda olarak faydalanmak ve eğiterek posta vb işlerde kullanmanın caiz olduğu aşikardır. Kafes kuşlarındaki serbestiyi güvercin uçurmaya kıyasın fasid bir kıyas olduğu ortadadır. Yüce Allah İçki kumar ve falı maide suresinde yasaklamıştır. Bu surede (90. ayette) geçen Meysir- kelimesini Allah Rasulü bu şekilde tefsir etmiştir. Güvervin uçurma eski dönemlerde dilek tutma amacına yönelik olarak yapılmaktaysa da ayetin başında geçen fectenibu / “kaçınma kaçının/ uzak durabildiğiniz kadar uzak durun” ikazı bizi bundan her anlamda uzak durmaya teşvik etmektedir… Allah Rasulü güvercin uçurmayı kumar ve fal ile anmıştır. Bunların hepsi kendisinden sakınmayı uzak durmayı ve ne suretle olursa olsun yanaşmamayı buna giden yolları sedduz zerai gereği tıkamayı gerektirir. En doğrusunu Allah bilir.

 

Alpaslan Toprak
12.01.2018
Bursa

Mısır Kahire’de evlerin üzerine kurulmasıyla güvercin kuleleri. Manuel Alvarez Diestro’nun objektifinden.

manuel-alvarez-diestro-güvercin kulelerimanuel-alvarez-diestro-güvercin kulelerimanuel-alvarez-diestro-güvercin kulelerimanuel-alvarez-diestro-güvercin kulelerimanuel-alvarez-diestro-güvercin kulelerimanuel-alvarez-diestro-güvercin kulelerimanuel-alvarez-diestro-güvercin kulelerimanuel-alvarez-diestro-güvercin kulelerimanuel-alvarez-diestro-güvercin kulelerigüvercin kuleleri

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.