Pazar, 4 Cemaziyelevvel 1447
Kim Hidayet Uzere Kim Delalet Uzere

ONLARIN VASIFLARI VE HEDEFLERİ (Hadis İnkârcıları)

Sünnet; Kur’an’ın hayata yansıyan yüzüdür.
Sünnet; ilmin, hikmetin ve rahmetin ete kemiğe bürünmüş halidir.
Sünnet olmadan Resulullah (s.a.v) anlaşılmaz,
Resulullah anlaşılmazsa, Kur’an doğru yorumlanamaz.
Bu yüzden sünnet, Kur’an’ın ayrılmaz kardeşidir.
Ama bazıları vardır ki, bu kardeşliği parçalamak için çabalar.
Hadis inkârcılığı, sadece bir düşünce sapması değil, aynı zamanda vahye karşı organize bir savaştır.
Biz bu savaşta batılın taraftarlarının vasıflarını ve hedeflerini anlatmaya çalıştık.

» » »

Onlar; sünnetin İslam’da uyulması gereken ikinci kaynak olduğunu inkâr ederler.

»
Onlar; Kur’an’ın, sünnete ittibayı emrettiğini reddederler.

»
Onlar; sünnetin vahiy kaynaklı olduğunu kabul etmezler.

»
Kur’an’ı anlama konusunda sünneti dışlar, ayetleri hevalarına göre tahrif ederler.

»
“Bize Kur’an yeter.” derler ama ardından onlarca kitap yazarak kendilerini yalanlarlar.

»

Kur’an’da anlatılan bazı kıssaların sembolik olduğunu iddia eder, yaşanmadığını söylerler.

»
“Kur’an’daki bazı hükümler tarihseldir.” diyerek hükmü inkâr eder ve işlevsiz hâle getirirler.

»
Usul bilmeden, ilimden uzak şekilde Kur’an’dan hüküm çıkarmaya çalışarak ukalalık ederler.

»
Sahih sünneti inkâr eder, Kur’an’ı ise kıt akıllarına göre yorumlayarak tahrif ederler.

»
Hadisin sahih ya da uydurma olması onlar için önemli değildir; işlerine gelen her hadisi kullanırlar.

»
Resul’ün pak sünnetini inkâr ederken, yüz hatlarında kibir ve alaycı bir ifade görürsünüz.

»
Yeri gelir sahih hadisi reddederler, yeri gelir uydurma bir hadisi delil getirirler.

»
Bir ayeti anlamak için Resûl’ün onu nasıl tefsir ettiğine ve uyguladığına bakmazlar.

»
Ayetleri yorumlama konusunda kendilerini Resûl’den daha yetkin görürler.

»
Sünneti inkâr ettikleri için, Resûl’ün örnek hayatı da onlar için bir anlam taşımaz.

»
Aklı vahyin önüne geçirerek, kıt akıllarını ilahlaştırırlar.

»
Akıllarının almadığı hadisleri inkâr ederler, ayetleri tahrif etmekte tereddüt etmezler.

»

Fıkıh, Usul gibi ilimleri gereksiz görürler, fakat her alanda ahkâm kesmekten de geri durmazlar.

»
Kâfirlere saygı duyup sevgi beslerken, âlimlere ve mücahitlere düşmanlık ederler.

»
Yahudi, Hristiyan, İslam düşmanlarından bahsederken saygı ve hayranlıkla konuşurlar.

»
Sahabe ve ümmetin seçkin âlimleri hakkında ise kaba, edepsiz ve alaycı bir dil kullanırlar.

»
Selef âlimlerin metodunu ve usulünü yok sayarlar; tek ölçüleri kıt akılları ve hevâlarıdır.

»
Ümmetin seçkin âlimlerini itibarsızlaştırmak için yalan, iftira ve algı oyunlarına başvururlar.

»
İlim, edep ve hayâdan uzak bir tavırla, seçkin âlimleri alaycı bir şekilde küçümser ve tahkir ederler.

»
Buhârî, Müslim, Ebû Dâvûd, Tirmizî, Ahmed bin Hanbel, İmam Şafiî, İbn Teymiyye, İbn Kesîr ve Seyyid Kutub gibi âlimlere iftira atar, edepsizce saldırırlar.

»
Allah’ın şeriatını görmezden gelirler; laiklik, sosyalizm gibi beşerî ideolojileri savunurlar.

»
Onlar daha çok beşerî sistemlerde din eğitimi verirler, menfaatleri uğruna hakkı inkâr ederler.

»
Beşerî sistemler onları korur ve destekler, iletişim araçları ve imkânlar onlara tahsis edilir.

»

İlimden yoksun, şeriat karşıtı sözde Müslüman kesimler gerçek İslam’a karşı onları destekler.

»
İslami şahsiyetleri oluşmamıştır, kalpleri iman ile küfür arasında gelgit yaşar.

»
Bid’at ehli sufilerin bâtıllarını eleştirirler, ancak kendi bâtıllarını süsleyip insanlara sunarlar.

»
Uydurma hadisleri ve bid’at ehlinin bâtıllarını kullanarak sünneti itibarsızlaştırmaya çalışırlar.

»
İlmi bir izaha bakmadan Kur’an ile sünnetin çeliştiğini iddia ederler.

»

Akıllarının almadığı ayetleri tahrif ederler sonrada “Kur’an ve akıl çelişmez.” derler.

»
Müslümanların topraklarını işgal eden, zulmeden batı medeniyetine hayranlık duyarlar.

»
Ehl-i sünnete amansızca saldırırken, Şia’nın sapkınlıklarını asla konuşmazlar.

»
Ehl-i sünnet ile Şia arasındaki temel akaidî ihtilafları basit bir ayrılık gibi göstermeye çalışırlar.

»
Asıl kimliklerini gizlerler. Mu’tezilenin sapkın görüşlerini pazarlamaya çalışırlar.

»
Kendi aralarında fikir ayrılığı yaşasalar da ortak noktaları sünneti inkâr etmeleridir.

»
İçlerinden bazıları, İslam’ı tahrif etmek için özel olarak yetiştirilmiş oryantalist münafıklardır.

»
Onlara farkında olmadan hizmet eden, kandırılmış saf cahiller de bulunmaktadır.

»»»

 

Bu sayılan vasıflar her hadis inkârcısında var olan vasıflar değildir. Çünkü onların da kendi aralarında ihtilaf edip ayrıldıkları noktalar var. Ancak genel manada hadis inkârcılarının vasıfları ve hedefleri bunlardır.

Onların içinde bir de kandırılmış saf cahiller var. İşte biz bu kandırılmış saf cahilleri uyandırmak için çalışıyoruz.

Müsennif VELİOĞLU

 

Sonuç: Hadis inkârcılığı, İslam’ın ruhunu parçalama çabasıdır. Bu anlayış, vahyi yalnızlaştırmak, Resûlullah’ı devre dışı bırakmak ve Kur’an’ı akıl ve hevâ ile tahrif etmek isteyen bir zihniyetin ürünüdür. Sünneti yok saymak, sadece bir hadis tartışması değil; aynı zamanda ümmetin istikametine, tevhid anlayışına ve itikadına doğrudan bir darbedir.

Resûlullah’ın örnekliği olmadan Kur’an anlaşılmaz, yaşanmaz ve korunamaz. Bu nedenle hadis inkârcılığına karşı durmak, sadece geçmişin bir müdafaası değil; aynı zamanda geleceğin bir inşasıdır. Bu mücadele, hem fıtratın sesine hem vahyin bütünlüğüne sahip çıkmaktır.

Bizler, bâtılın örgütlü aklına karşı, hakkın şahitliğini taşıyan bir bilince muhtacız.
Görevimiz, sünneti ayetle birlikte yaşamak ve yaşatmak; kandırılmış zihinleri uyandırmak ve hakikate çağırmaktır.

Zira “Size iki şey bıraktım; onlara sımsıkı sarıldıkça asla sapıtmazsınız: Allah’ın kitabı ve benim sünnetim.” (Resûlullah ﷺ – Muvatta, Kader 3; Tirmizî, İlim 16)

Dua ile…

Allah’ım!
Bizi Kur’an’ı sünnetle anlayanlardan eyle…
Bizi, Resûl’ünün izini kaybetmeyenlerden eyle…
Sünnetin nurunu söndürmek isteyenlere karşı, hakkın safında sabit eyle…
Kalplerimizi fıtrat üzere diri, akıllarımızı vahiy ile terbiye edilmiş kıl…
Bizi sapkın akımların şüphesinden, bâtıl düşüncelerin fitnesinden muhafaza eyle…
Ve bizleri, Resûl’ün havzında buluşanlardan eyle.

 

Müsennif VELİOĞLU

Yol Gösterenler ve Yoldan Saptıranlar

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.