İslam, kadının korunmasını esas alır ve bunun için gerekli tedbirleri alır.
Onlar ise kadına haram yollardan ulaşmak için ortam hazırlar.
İslam, kadının edep ve hayâsını bir hazine kabul eder ve onu muhafaza eder.
Onlar kadını edep ve hayâsından soyup hayasızlığa mahkûm ederler.
İslam, her türlü zinayı yasaklar ve zinaya götüren yolları kapatır.
Onlar zinayı meşru sayar, zinaya sebep olan ortamları oluştururlar.
İslam, zina eden kadın ve erkeği en ağır şekilde cezalandırır.
Onlar zinayı “çapkınlık” veya “manita” gibi isimlerle teşvik ederler.
İslam, eşcinselliği yasaklar ve bu ahlaksızlığı toplumdan temizler.
Onlar eşcinselliği meşru sayıp “hak ve özgürlük” olarak gösterirler.
İslam, boşanma durumunda çocuğun babaya ait olduğunu söyler.
Onlar, ne olursa olsun çocuğu anneye verirler.
İslam, boşanma halinde kadına üç ay nafaka verilmesini emreder.
Onlar, kadına ömür boyu nafaka ödenmesini emrederler.
İslam, bir davada şahitler, deliller ve tahkik esastır der.
Onlar, “kadının beyanı esastır” deyip, delile gerek duymazlar.
İslam, erkekler kadınlar üzerinde koruyucu ve yöneticidir der.
Onlar ise “kadın ve erkek eşittir, hayat müşterektir” derler.
İslam, kadın ve erkeğin farklı yetki ve sorumlulukları olduğunu söyler.
Onlar önce kadını erkekle eşitler, rakip yapar, sonunda düşman yaparlar.
İslam, kadını kocasının gülü, evinin sultanı, çocuklarının muallimi yapar.
Onlar kadını vitrin süsü, ucuz iş gücü yapar; çocuklarına ise hasret bırakırlar.
İslam, kadın ve erkeğe fıtratlarına uygun roller verir.
Onlar fıtratı inkâr eder, kadına erkeğin işini, erkeğe kadının işini yaptırırlar.
İslam, karı-koca arasını düzeltmek için arabuluculuk yapılmasını emreder.
Onlar, “karışmayın, herkesin hayatı kendine” derler.
İslam, kadına sadece kocası için süslenmesini, ziynetini gizlemesini söyler.
Onlar kadına “evde pasaklı ol, dışarıda süslen” diye telkin ederler.
İslam, harama yaklaşmayı dahi yasaklar ve “nefsinizi ilah edinmeyin” buyurur.
Onlar ise harama sürüklemek için kadını bir şehvet aracına dönüştürürler.
İslam, kadına kocasına itaati, ev işlerini ve çocuklarına bakmayı emreder.
Onlar kadını kışkırtıp kocasının ortağı, rakibi hâline getirmeye çalışırlar.
İslam, kadının örtünmesini ve tesettüre riayet etmesini emreder.
Onlar hayâsızlığı ve çıplaklığı “hak ve özgürlük” olarak tanıtırlar.
İslam, “Erkeklerin kadınlar üzerinde hakları olduğu gibi, kadınların da erkekler üzerinde hakları vardır.” der.
Onlar ise papağan gibi “Kadın hakları, kadın hakları!” derler; başka bir şey bilmezler.
Erkeklerin haklarını asla konuşmazlar.
Gerçekte onlar, kadınların namusunu, şerefini ve izzetini pazarlayan haydutlardır.
Bunu yaparken “hak ve özgürlük” yalanlarıyla kadınları erkeklere karşı kışkırtır, yoldan çıkarırlar.
Tıpkı Âdem ile Havvâ’ya yasak meyveyi yedirmek için yalan söyleyen iblis gibidirler.
Allah rahmet eylesin, şahadetini kabul etsin; Seyyid Kutub bu meseleyi ne güzel özetlemiştir:
“Şeriat dışındaki hiçbir sistemde kadına özgürlük yoktur.
Aksine kadınları pazarlama ve onları kullanma vardır.”
Allah hangi hükmü verdiyse, onlar tam tersini yaptılar.
Ve onların birçoğu, Müslümanlık iddiasında bulunan müşrik ve münafık tiplerdir.
Allah onları kahretsin.
Müsennif Velioğlu
Ocak 2021
İslami Okul Okulların En Önemlisi