Havva Annemizin Yaratılışı

 

İlâhî Kudret ve Farklı Yaratılışlar

Allah Teâlâ, yarattığı tabii kanunlar çerçevesinde insanların dünyaya gelebilmesi için erkeğin spermi ve kadının yumurtasının birleşmesini bir sebep kılmıştır. Ancak O, bu kanunların üzerinde dilediğini dilediği şekilde yaratma kudretine sahiptir.

Bu bağlamda, üç özel yaratılış örneği dikkat çeker:

1 – Âdem (a.s.) – Annesiz ve babasız, doğrudan topraktan yaratılmıştır.

2 – Havva – Annesiz ve Babasız, Âdem’in bedeninden yaratılmıştır.

3 – İsa (a.s.) – Babasız, annesi Meryem’in rahminde yaratılmıştır.

Âdem, Havva ve İsa (aleyhimüsselam) farklı şekillerde yaratılmışlardır. Allah, Âdem’i topraktan yaratmış; ondan da eşi Havva’yı var etmiş; bu ikisinden birçok erkek ve kadını yaratıp yeryüzüne yaymıştır. Allah-u Teâlâ, her türlü yaratmayı bilen ve dilediğini dilediği şekilde yaratandır. Bu sebeple insan, Yaratıcısının kudretini ve büyüklüğünü takdir etmeli, O’na itaat etmeli ve azabından sakınmalıdır.

Allah-u Teâlâ şöyle buyurmaktadır:

“Ey insanlar! Sizi bir tek candan yaratan, ondan eşini var eden ve bu ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üretip yayan Rabbinizden sakının!” (Nisa, 4/1)

İlk insan olarak yaratılan Âdem (a.s.) cennette yalnızdı. Kendisi gibi bir insana, bir eşe ihtiyaç duyuyordu. Yüce Allah, Âdem’in sol tarafındaki kaburga kemiklerinden birini, bıçaksız, kansız ve ağrısız bir şekilde çıkararak ondan Havva’yı yarattı. Böylece Âdem’e, kendisiyle huzur bulacağı bir eş lütfetti. Allah Teâlâ’nın Havva’yı Âdem’in kaburga kemiğinden yaratması, O’nun kudretinin bir tecellisidir. Nitekim Rabbimiz, insan neslini bir damla sudan, bir üreme hücresinden yaratıp rahimlerde şekillendirdiği gibi Havva annemizi de Âdem’in kaburga kemiğinden var etmiştir.

Allah-u Teâlâ şöyle buyurmaktadır:

“O ki, sizi bir tek candan yarattı ve yanında huzur bulsun diye, ondan eşini yarattı. Böylece eşini sarıp kucaklayınca, kadın hafif küçücük bir yük yüklenir ve onu taşımaya başlar. Nihayet iyice ağırlaşınca, ikisi de Rabblerine el açıp: ‘Eğer bize sağlıklı bir çocuk lütfedersen, kesinlikle şükreden kullar olacağız!’ diye yalvarırlar.” (Araf, 7/189)

Birçok âyet-i kerimede, önce Âdem’in topraktan yaratıldığı, sonra da ondan eşinin var edildiği bildirilir. Resûlullah (s.a.v.), bu yaratılışın detaylarını açıklamış ve Allah-u Teâlâ’nın Âdem’in kaburga kemiğinden Havva annemizi yarattığını haber vermiştir.

Resûlullah (s.a.v.) sahih hadislerinde Havva’nın Âdem’in kaburga kemiğinden yaratıldığını bildirmiştir:

Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Kadın kaburga kemiği gibidir. Kadın, eğri kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Onu doğrultmaya kalkarsan kırarsın; kırılması da boşanmasıdır.” (Buhârî, “Nikâh”, 79; Müslim, “Radâ’”, 59)

Yine başka bir hadiste şöyle buyurur:

“Kadınlar hakkında birbirinize hayır tavsiyesinde bulunun. Çünkü kadın kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Kaburganın en eğri yeri de üst kısmıdır. Onu doğrultmaya kalkarsan kırarsın; kendi hâline bırakırsan eğriliği devam eder. Öyleyse kadınlar hakkında hayır tavsiyesinde bulunun.” (Buhârî, “Enbiyâ”, 1; Müslim, )

Bu hadisler, kadının yaratılışındaki incelikleri ve tabiatındaki farklılıkları ifade eder. Peygamberimiz (s.a.v.), erkeklere kadınlara karşı sabırlı ve anlayışlı olmalarını tavsiye etmiştir.

Bu sahih hadisleri inkâr eden bazı kimseler, Havva annemizin yaratılışına dair Kur’an’daki işaretleri tahrif etmekte; sahih rivayetleri reddetmektedir. Oysa Allah’ın kudreti sınırsızdır ve O, dilediği şekilde yaratmaya kâdirdir.

Allah-u Teâlâ şöyle buyurmaktadır:

“O’nun delillerinden biri de, size kendi cinsinizden, yanlarında huzur bulasınız diye eşler yaratması ve aranıza sevgi ile merhamet koymasıdır. Şüphesiz bunda, düşünen bir kavim için ibretler vardır.” (Rûm, 30/21)

Âdem ve Havva’nın yaratılışı, insanın kendi varlığı üzerinde düşünmesi için büyük bir ibret vesilesidir. İnsan, basit bir çamurdan yaratıldığını unutmamalı, Rabbine itaat etmeli, nimetlerine şükretmeli ve azabından korkmalıdır. İnsanın bu dünyadaki en büyük sorumluluğu, Allah’a kulluk ederek O’nun rızasına ulaşmaktır.

Müsennif VELİOĞLU

Yol Gösterenler ve Yoldan Saptıranlar